9786056787669
441152
https://www.turkishbooks.com/books/melankolik-firtina-p441152.html
Melankolik Fırtına
2.88
Aşkın ve İstanbul'un hâllerine dair...
Daha çok bir duygunun, esrimenin havası...
Aşk'a yakınlaşma, tinsel ve tensel olarak aşk...
İstanbul'un bir ânı, bir sokak, bir mahalle, Boğaz'ın bir parçası...
Aslında o yerler geçmişteki hâlleriyle ama bugün varmış gibi...şiir gibi...
"İstanbul'u adımlıyorum, kaç yıl kaç zaman, bu kez bozulma, kirlenme, çirkin ve böylesine sözcükler iyice anlamını yitirmişse de yüreğimde çarpıntı, çünkü aşk şehri İstanbul ne kadar hançerlense de benim ömrüm, hayat bunu bana verdi, ne şans ne rastlantı; bu sözcüklerin anlamları geniş tartışma alanı ya, ucu bucağı yok, adımlarım Kabataş, Beşiktaş, Boğaz'ın içlerine doğru, dinmeyen iniltisi, sevgilim aşkım ünlemeleri kulaklarımda, dudaklarının yüreğime işleyen duygusu... arzunun dorukları..."
Daha çok bir duygunun, esrimenin havası...
Aşk'a yakınlaşma, tinsel ve tensel olarak aşk...
İstanbul'un bir ânı, bir sokak, bir mahalle, Boğaz'ın bir parçası...
Aslında o yerler geçmişteki hâlleriyle ama bugün varmış gibi...şiir gibi...
"İstanbul'u adımlıyorum, kaç yıl kaç zaman, bu kez bozulma, kirlenme, çirkin ve böylesine sözcükler iyice anlamını yitirmişse de yüreğimde çarpıntı, çünkü aşk şehri İstanbul ne kadar hançerlense de benim ömrüm, hayat bunu bana verdi, ne şans ne rastlantı; bu sözcüklerin anlamları geniş tartışma alanı ya, ucu bucağı yok, adımlarım Kabataş, Beşiktaş, Boğaz'ın içlerine doğru, dinmeyen iniltisi, sevgilim aşkım ünlemeleri kulaklarımda, dudaklarının yüreğime işleyen duygusu... arzunun dorukları..."
Aşkın ve İstanbul'un hâllerine dair...
Daha çok bir duygunun, esrimenin havası...
Aşk'a yakınlaşma, tinsel ve tensel olarak aşk...
İstanbul'un bir ânı, bir sokak, bir mahalle, Boğaz'ın bir parçası...
Aslında o yerler geçmişteki hâlleriyle ama bugün varmış gibi...şiir gibi...
"İstanbul'u adımlıyorum, kaç yıl kaç zaman, bu kez bozulma, kirlenme, çirkin ve böylesine sözcükler iyice anlamını yitirmişse de yüreğimde çarpıntı, çünkü aşk şehri İstanbul ne kadar hançerlense de benim ömrüm, hayat bunu bana verdi, ne şans ne rastlantı; bu sözcüklerin anlamları geniş tartışma alanı ya, ucu bucağı yok, adımlarım Kabataş, Beşiktaş, Boğaz'ın içlerine doğru, dinmeyen iniltisi, sevgilim aşkım ünlemeleri kulaklarımda, dudaklarının yüreğime işleyen duygusu... arzunun dorukları..."
Daha çok bir duygunun, esrimenin havası...
Aşk'a yakınlaşma, tinsel ve tensel olarak aşk...
İstanbul'un bir ânı, bir sokak, bir mahalle, Boğaz'ın bir parçası...
Aslında o yerler geçmişteki hâlleriyle ama bugün varmış gibi...şiir gibi...
"İstanbul'u adımlıyorum, kaç yıl kaç zaman, bu kez bozulma, kirlenme, çirkin ve böylesine sözcükler iyice anlamını yitirmişse de yüreğimde çarpıntı, çünkü aşk şehri İstanbul ne kadar hançerlense de benim ömrüm, hayat bunu bana verdi, ne şans ne rastlantı; bu sözcüklerin anlamları geniş tartışma alanı ya, ucu bucağı yok, adımlarım Kabataş, Beşiktaş, Boğaz'ın içlerine doğru, dinmeyen iniltisi, sevgilim aşkım ünlemeleri kulaklarımda, dudaklarının yüreğime işleyen duygusu... arzunun dorukları..."
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.