9789752204379
365725
https://www.turkishbooks.com/books/lozan-gunlugu-p365725.html
Lozan Günlüğü
15.36
Lozan hakkında pek çok şey söylenmiştir.
İsmet Paşanın ifadesiyle, Lozan Konferansı, Büyük sınav idi. Milletimizin Avrupa ortasına davet olunduğu büyük bir imtihandı. Türkiye bu sınavı başarıyla vermiştir.
Lozan Antlaşması, Milli Mücadelenin sonucunu belirlemiştir.
Bu Antlaşma, Harbi Umumiden sonra gördüğümüz antlaşmalarla yakından veya uzaktan benzerliği olmayan bir antlaşma idi. Öteki antlaşmalar, galip devletlerin mağluplara dayattığı, dikte ettiği antlaşmalardı. Lozan Antlaşması ise, eşit taraflar arasında çetin müzakerelerle hazırlanıp imzalanmış bir antlaşmaydı.
Tarih yazan tarih yapana sadık kalmalıdır kuralına bağlılık, Bilâl N. Şimşirin tüm çalışmaları gibi son eseri olan Lozan Günlüğünü de değerli kılıyor. 1922-1923 Lozan Konferansı ve Barış Sürecinin belgesel bir kronolojisi olan kitap, Yakın Türk Tarihinin bu büyük olayını gün gün belgeleyerek gözler önüne seriyor.
İstanbuldaki İngiliz Yüksek Komiseri Rumbold, Türkiye bir elinde Misak-ı Milli, diğer elinde kılıçla Lozana gidiyor demişti; Sevr Antlaşması ölmüştür, Müttefikler şimdi Misak-ı Milli ile boğuşmak durumundadırlar.
Lord Curzon, Misak-ı Millinin tam bir negatifi olan bir muhtıra ile Lozana gidiyordu.
Türkiyenin Misak-ı Millisi ile İngiliz muhtırası Lozanda kıyasıya çarpışacaktı. Görünen oydu ki, Lozan Konferansında İsmet Paşanın işi zor, hem de pek zor olacaktı. Karşısında, Misak-ı Milli ile boğuşmaya ahdetmiş üç büyük devletle onların müttefikleri, irili ufaklı tam yedi düvel vardı.
İsmet Paşa Lozanda kelle koltukta görev yapmıştır. Lozana varışının daha ikinci gününde, 14 Kasım günü Paşa defterine şu notu düşmüş: Romadan Parise telefon. Ermeniler suikast için hazırlanmışlar...
100e yakın yayımlanmış kitabı bulunan, önemli paye ve ödüllerle onurlandırılmış olan eski büyükelçi, tarihçi-yazar Bilâl N. Şimşirin son araştırma kitabı.
Lozan 100 yıllığına mı imzalandı? Lozan bir başarı mıdır; eksikleri var mıdır? Türkiyenin sınırları farklı olabilir miydi? Tüm soruların yanıtı bu araştırmada. Üstelik gerçek belgelerle.
İsmet Paşanın ifadesiyle, Lozan Konferansı, Büyük sınav idi. Milletimizin Avrupa ortasına davet olunduğu büyük bir imtihandı. Türkiye bu sınavı başarıyla vermiştir.
Lozan Antlaşması, Milli Mücadelenin sonucunu belirlemiştir.
Bu Antlaşma, Harbi Umumiden sonra gördüğümüz antlaşmalarla yakından veya uzaktan benzerliği olmayan bir antlaşma idi. Öteki antlaşmalar, galip devletlerin mağluplara dayattığı, dikte ettiği antlaşmalardı. Lozan Antlaşması ise, eşit taraflar arasında çetin müzakerelerle hazırlanıp imzalanmış bir antlaşmaydı.
Tarih yazan tarih yapana sadık kalmalıdır kuralına bağlılık, Bilâl N. Şimşirin tüm çalışmaları gibi son eseri olan Lozan Günlüğünü de değerli kılıyor. 1922-1923 Lozan Konferansı ve Barış Sürecinin belgesel bir kronolojisi olan kitap, Yakın Türk Tarihinin bu büyük olayını gün gün belgeleyerek gözler önüne seriyor.
İstanbuldaki İngiliz Yüksek Komiseri Rumbold, Türkiye bir elinde Misak-ı Milli, diğer elinde kılıçla Lozana gidiyor demişti; Sevr Antlaşması ölmüştür, Müttefikler şimdi Misak-ı Milli ile boğuşmak durumundadırlar.
Lord Curzon, Misak-ı Millinin tam bir negatifi olan bir muhtıra ile Lozana gidiyordu.
Türkiyenin Misak-ı Millisi ile İngiliz muhtırası Lozanda kıyasıya çarpışacaktı. Görünen oydu ki, Lozan Konferansında İsmet Paşanın işi zor, hem de pek zor olacaktı. Karşısında, Misak-ı Milli ile boğuşmaya ahdetmiş üç büyük devletle onların müttefikleri, irili ufaklı tam yedi düvel vardı.
İsmet Paşa Lozanda kelle koltukta görev yapmıştır. Lozana varışının daha ikinci gününde, 14 Kasım günü Paşa defterine şu notu düşmüş: Romadan Parise telefon. Ermeniler suikast için hazırlanmışlar...
100e yakın yayımlanmış kitabı bulunan, önemli paye ve ödüllerle onurlandırılmış olan eski büyükelçi, tarihçi-yazar Bilâl N. Şimşirin son araştırma kitabı.
Lozan 100 yıllığına mı imzalandı? Lozan bir başarı mıdır; eksikleri var mıdır? Türkiyenin sınırları farklı olabilir miydi? Tüm soruların yanıtı bu araştırmada. Üstelik gerçek belgelerle.
Lozan hakkında pek çok şey söylenmiştir.
İsmet Paşanın ifadesiyle, Lozan Konferansı, Büyük sınav idi. Milletimizin Avrupa ortasına davet olunduğu büyük bir imtihandı. Türkiye bu sınavı başarıyla vermiştir.
Lozan Antlaşması, Milli Mücadelenin sonucunu belirlemiştir.
Bu Antlaşma, Harbi Umumiden sonra gördüğümüz antlaşmalarla yakından veya uzaktan benzerliği olmayan bir antlaşma idi. Öteki antlaşmalar, galip devletlerin mağluplara dayattığı, dikte ettiği antlaşmalardı. Lozan Antlaşması ise, eşit taraflar arasında çetin müzakerelerle hazırlanıp imzalanmış bir antlaşmaydı.
Tarih yazan tarih yapana sadık kalmalıdır kuralına bağlılık, Bilâl N. Şimşirin tüm çalışmaları gibi son eseri olan Lozan Günlüğünü de değerli kılıyor. 1922-1923 Lozan Konferansı ve Barış Sürecinin belgesel bir kronolojisi olan kitap, Yakın Türk Tarihinin bu büyük olayını gün gün belgeleyerek gözler önüne seriyor.
İstanbuldaki İngiliz Yüksek Komiseri Rumbold, Türkiye bir elinde Misak-ı Milli, diğer elinde kılıçla Lozana gidiyor demişti; Sevr Antlaşması ölmüştür, Müttefikler şimdi Misak-ı Milli ile boğuşmak durumundadırlar.
Lord Curzon, Misak-ı Millinin tam bir negatifi olan bir muhtıra ile Lozana gidiyordu.
Türkiyenin Misak-ı Millisi ile İngiliz muhtırası Lozanda kıyasıya çarpışacaktı. Görünen oydu ki, Lozan Konferansında İsmet Paşanın işi zor, hem de pek zor olacaktı. Karşısında, Misak-ı Milli ile boğuşmaya ahdetmiş üç büyük devletle onların müttefikleri, irili ufaklı tam yedi düvel vardı.
İsmet Paşa Lozanda kelle koltukta görev yapmıştır. Lozana varışının daha ikinci gününde, 14 Kasım günü Paşa defterine şu notu düşmüş: Romadan Parise telefon. Ermeniler suikast için hazırlanmışlar...
100e yakın yayımlanmış kitabı bulunan, önemli paye ve ödüllerle onurlandırılmış olan eski büyükelçi, tarihçi-yazar Bilâl N. Şimşirin son araştırma kitabı.
Lozan 100 yıllığına mı imzalandı? Lozan bir başarı mıdır; eksikleri var mıdır? Türkiyenin sınırları farklı olabilir miydi? Tüm soruların yanıtı bu araştırmada. Üstelik gerçek belgelerle.
İsmet Paşanın ifadesiyle, Lozan Konferansı, Büyük sınav idi. Milletimizin Avrupa ortasına davet olunduğu büyük bir imtihandı. Türkiye bu sınavı başarıyla vermiştir.
Lozan Antlaşması, Milli Mücadelenin sonucunu belirlemiştir.
Bu Antlaşma, Harbi Umumiden sonra gördüğümüz antlaşmalarla yakından veya uzaktan benzerliği olmayan bir antlaşma idi. Öteki antlaşmalar, galip devletlerin mağluplara dayattığı, dikte ettiği antlaşmalardı. Lozan Antlaşması ise, eşit taraflar arasında çetin müzakerelerle hazırlanıp imzalanmış bir antlaşmaydı.
Tarih yazan tarih yapana sadık kalmalıdır kuralına bağlılık, Bilâl N. Şimşirin tüm çalışmaları gibi son eseri olan Lozan Günlüğünü de değerli kılıyor. 1922-1923 Lozan Konferansı ve Barış Sürecinin belgesel bir kronolojisi olan kitap, Yakın Türk Tarihinin bu büyük olayını gün gün belgeleyerek gözler önüne seriyor.
İstanbuldaki İngiliz Yüksek Komiseri Rumbold, Türkiye bir elinde Misak-ı Milli, diğer elinde kılıçla Lozana gidiyor demişti; Sevr Antlaşması ölmüştür, Müttefikler şimdi Misak-ı Milli ile boğuşmak durumundadırlar.
Lord Curzon, Misak-ı Millinin tam bir negatifi olan bir muhtıra ile Lozana gidiyordu.
Türkiyenin Misak-ı Millisi ile İngiliz muhtırası Lozanda kıyasıya çarpışacaktı. Görünen oydu ki, Lozan Konferansında İsmet Paşanın işi zor, hem de pek zor olacaktı. Karşısında, Misak-ı Milli ile boğuşmaya ahdetmiş üç büyük devletle onların müttefikleri, irili ufaklı tam yedi düvel vardı.
İsmet Paşa Lozanda kelle koltukta görev yapmıştır. Lozana varışının daha ikinci gününde, 14 Kasım günü Paşa defterine şu notu düşmüş: Romadan Parise telefon. Ermeniler suikast için hazırlanmışlar...
100e yakın yayımlanmış kitabı bulunan, önemli paye ve ödüllerle onurlandırılmış olan eski büyükelçi, tarihçi-yazar Bilâl N. Şimşirin son araştırma kitabı.
Lozan 100 yıllığına mı imzalandı? Lozan bir başarı mıdır; eksikleri var mıdır? Türkiyenin sınırları farklı olabilir miydi? Tüm soruların yanıtı bu araştırmada. Üstelik gerçek belgelerle.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.