9786054989922
401849
https://www.turkishbooks.com/books/lokal-anestezi-p401849.html
Lokal Anestezi
3.6
Bu kitabı yazmaya kendi kendimle konuşur-ken karar verdim. Dakikalar boyunca elimde alkol bir yere kitlenip öylece düşünmektense yazmak belki biraz daha az şizofreni hastası gibi gösterir. Eğer bu kitabı aldıysanız veya ilk sayfasına bir bakayım hoşuma giderse alırım diye düşünüyor-sanız bana kalırsa almayın, sayfalar boyunca ken-dimi anlatacağım. Okumanıza pek değer mi bilmiyorum. Belki biraz beni tanıyıp hareketlerimi, yaptıklarımı inceleyip "mutlu bir yaşam için yapmamam gereken şeyler" listesi oluşturabilirsiniz. Şunu da eklemeden edemeyeceğim edebiyat bilgim fazla yoktur, don't judge me.
------------------------------------
Bu kadarı da fazla, buna dayanamam dediğimiz her şeye bir şekilde dayandık. Gözümüzden akan yaşları elimizle silip önümüze bakacak gücümüz hep oldu. Hayatımızın her aşamasında bir takım zorluklar yaşadık. Gençliğimizde aşk acısı mı çekmedik, hayatımızı belirleyecek üniversite sınavı stresi mi olmadı, yakınımızı mı kaybetmedik... Yakınımızı kaybetmek demişken, Aski me-zarlığında birkaç saat geçirdim. 30'lu yaşlarda bir kadının babası vefat etmiş. Yanında koruması gibi gezen, ona hakim olmaya çalışan iki adam var. Kadın ağlıyor, etrafa saldırıyor, bağırıyor. Sahi, aklıma geldi de yan komşumun da babası 2 ay önce vefat etmemiş miydi? Geçen gün bize uğrayıp portakallı kek getirirken o ağlamıyordu, etrafa saldırmıyordu, bağırmıyordu. Belki ilk başta o da bu tepkileri göstermişti, onsuz yaşayamayacağını düşünmüştü, o olmazsa olmaz demişti. Fakat bir şekilde başarmıştı hayatına devam etmeyi. Ömrü-nü birlikte geçirdiğin babanın ölüm şokunu atlat-mak sadece 2 ay mıydı? Boğazınızda bir şey dü-ğümlenecek kadar üzüleceğiniz anlar olacak, kal-biniz sanki bir an duracak, elleriniz terleyecek. Ama şunu sakın unutmayın, atlatamayacağınız hiçbir şey yok.
------------------------------------
Bu kadarı da fazla, buna dayanamam dediğimiz her şeye bir şekilde dayandık. Gözümüzden akan yaşları elimizle silip önümüze bakacak gücümüz hep oldu. Hayatımızın her aşamasında bir takım zorluklar yaşadık. Gençliğimizde aşk acısı mı çekmedik, hayatımızı belirleyecek üniversite sınavı stresi mi olmadı, yakınımızı mı kaybetmedik... Yakınımızı kaybetmek demişken, Aski me-zarlığında birkaç saat geçirdim. 30'lu yaşlarda bir kadının babası vefat etmiş. Yanında koruması gibi gezen, ona hakim olmaya çalışan iki adam var. Kadın ağlıyor, etrafa saldırıyor, bağırıyor. Sahi, aklıma geldi de yan komşumun da babası 2 ay önce vefat etmemiş miydi? Geçen gün bize uğrayıp portakallı kek getirirken o ağlamıyordu, etrafa saldırmıyordu, bağırmıyordu. Belki ilk başta o da bu tepkileri göstermişti, onsuz yaşayamayacağını düşünmüştü, o olmazsa olmaz demişti. Fakat bir şekilde başarmıştı hayatına devam etmeyi. Ömrü-nü birlikte geçirdiğin babanın ölüm şokunu atlat-mak sadece 2 ay mıydı? Boğazınızda bir şey dü-ğümlenecek kadar üzüleceğiniz anlar olacak, kal-biniz sanki bir an duracak, elleriniz terleyecek. Ama şunu sakın unutmayın, atlatamayacağınız hiçbir şey yok.
Bu kitabı yazmaya kendi kendimle konuşur-ken karar verdim. Dakikalar boyunca elimde alkol bir yere kitlenip öylece düşünmektense yazmak belki biraz daha az şizofreni hastası gibi gösterir. Eğer bu kitabı aldıysanız veya ilk sayfasına bir bakayım hoşuma giderse alırım diye düşünüyor-sanız bana kalırsa almayın, sayfalar boyunca ken-dimi anlatacağım. Okumanıza pek değer mi bilmiyorum. Belki biraz beni tanıyıp hareketlerimi, yaptıklarımı inceleyip "mutlu bir yaşam için yapmamam gereken şeyler" listesi oluşturabilirsiniz. Şunu da eklemeden edemeyeceğim edebiyat bilgim fazla yoktur, don't judge me.
------------------------------------
Bu kadarı da fazla, buna dayanamam dediğimiz her şeye bir şekilde dayandık. Gözümüzden akan yaşları elimizle silip önümüze bakacak gücümüz hep oldu. Hayatımızın her aşamasında bir takım zorluklar yaşadık. Gençliğimizde aşk acısı mı çekmedik, hayatımızı belirleyecek üniversite sınavı stresi mi olmadı, yakınımızı mı kaybetmedik... Yakınımızı kaybetmek demişken, Aski me-zarlığında birkaç saat geçirdim. 30'lu yaşlarda bir kadının babası vefat etmiş. Yanında koruması gibi gezen, ona hakim olmaya çalışan iki adam var. Kadın ağlıyor, etrafa saldırıyor, bağırıyor. Sahi, aklıma geldi de yan komşumun da babası 2 ay önce vefat etmemiş miydi? Geçen gün bize uğrayıp portakallı kek getirirken o ağlamıyordu, etrafa saldırmıyordu, bağırmıyordu. Belki ilk başta o da bu tepkileri göstermişti, onsuz yaşayamayacağını düşünmüştü, o olmazsa olmaz demişti. Fakat bir şekilde başarmıştı hayatına devam etmeyi. Ömrü-nü birlikte geçirdiğin babanın ölüm şokunu atlat-mak sadece 2 ay mıydı? Boğazınızda bir şey dü-ğümlenecek kadar üzüleceğiniz anlar olacak, kal-biniz sanki bir an duracak, elleriniz terleyecek. Ama şunu sakın unutmayın, atlatamayacağınız hiçbir şey yok.
------------------------------------
Bu kadarı da fazla, buna dayanamam dediğimiz her şeye bir şekilde dayandık. Gözümüzden akan yaşları elimizle silip önümüze bakacak gücümüz hep oldu. Hayatımızın her aşamasında bir takım zorluklar yaşadık. Gençliğimizde aşk acısı mı çekmedik, hayatımızı belirleyecek üniversite sınavı stresi mi olmadı, yakınımızı mı kaybetmedik... Yakınımızı kaybetmek demişken, Aski me-zarlığında birkaç saat geçirdim. 30'lu yaşlarda bir kadının babası vefat etmiş. Yanında koruması gibi gezen, ona hakim olmaya çalışan iki adam var. Kadın ağlıyor, etrafa saldırıyor, bağırıyor. Sahi, aklıma geldi de yan komşumun da babası 2 ay önce vefat etmemiş miydi? Geçen gün bize uğrayıp portakallı kek getirirken o ağlamıyordu, etrafa saldırmıyordu, bağırmıyordu. Belki ilk başta o da bu tepkileri göstermişti, onsuz yaşayamayacağını düşünmüştü, o olmazsa olmaz demişti. Fakat bir şekilde başarmıştı hayatına devam etmeyi. Ömrü-nü birlikte geçirdiğin babanın ölüm şokunu atlat-mak sadece 2 ay mıydı? Boğazınızda bir şey dü-ğümlenecek kadar üzüleceğiniz anlar olacak, kal-biniz sanki bir an duracak, elleriniz terleyecek. Ama şunu sakın unutmayın, atlatamayacağınız hiçbir şey yok.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.