İslam Ve Batı Üzerine Bir Konuşma

Stok Kodu:
9786050820812
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
128
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2016-02
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
6.00
4.80
9786050820812
171183
İslam Ve Batı Üzerine Bir Konuşma
İslam Ve Batı Üzerine Bir Konuşma
4.8
Zor anlaşılan bir düşünür olarak bilinen Derrida, bazılarının gözünde bir muamma, bazıları içinse Batı medeniyetinin son dehası idi. 

Derrida'nın yapı-söküm (deconstruction) hakkında yazıp söyledikleri, siyasetten edebiyat tenkidine ve hatta mimariye kadar çok çeşitli alanlara uygulandı. Bu yüzden Derrida'nın geride bıraktığı miras, yazdığı kitapların ve yapı-söküm konusunda ileri sürdüğü görüşlerin ötesinde bir etkiye sahip. Derrida'nın bu bölgede bile titizlikle okunduğu gerçeğini göz önüne alırsak, onun etkisinin sanıldığından daha derinlere gittiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Derrida'ya göre, "Klasik Batı, Yahudi-İslam-Hıristiyan ve Yunan-Arap olduğu halde biz onun Yunan-Roma ve Yahudi-Hıristiyan geleneğine ait olduğuna inandırıldık. İbrahim'in oğulları birlikte yaşamaları gereken bir anda birbirleriyle karşı karşıya gelmek gibi bir tuzağa düştüler."

İslam ve Batı, Derrida'nın felsefi yolculuğunda hayati önem taşımasına rağmen hep göz ardı edilen Kuzey Afrika'yı, yani onun doğduğu toprakları konu edinerek Derrida'nın politika, din ve inancın karşılıklı bağlılıkları üzerine yaptığı yorumları yepyeni bir ışık altında okuyucuya sunuyor.
Zor anlaşılan bir düşünür olarak bilinen Derrida, bazılarının gözünde bir muamma, bazıları içinse Batı medeniyetinin son dehası idi. 

Derrida'nın yapı-söküm (deconstruction) hakkında yazıp söyledikleri, siyasetten edebiyat tenkidine ve hatta mimariye kadar çok çeşitli alanlara uygulandı. Bu yüzden Derrida'nın geride bıraktığı miras, yazdığı kitapların ve yapı-söküm konusunda ileri sürdüğü görüşlerin ötesinde bir etkiye sahip. Derrida'nın bu bölgede bile titizlikle okunduğu gerçeğini göz önüne alırsak, onun etkisinin sanıldığından daha derinlere gittiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Derrida'ya göre, "Klasik Batı, Yahudi-İslam-Hıristiyan ve Yunan-Arap olduğu halde biz onun Yunan-Roma ve Yahudi-Hıristiyan geleneğine ait olduğuna inandırıldık. İbrahim'in oğulları birlikte yaşamaları gereken bir anda birbirleriyle karşı karşıya gelmek gibi bir tuzağa düştüler."

İslam ve Batı, Derrida'nın felsefi yolculuğunda hayati önem taşımasına rağmen hep göz ardı edilen Kuzey Afrika'yı, yani onun doğduğu toprakları konu edinerek Derrida'nın politika, din ve inancın karşılıklı bağlılıkları üzerine yaptığı yorumları yepyeni bir ışık altında okuyucuya sunuyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat