9789750183249
478221
https://www.turkishbooks.com/books/incir-cekirdegini-doldurmayan-sozler-p478221.html
İncir Çekirdeğini Doldurmayan Sözler
4.446
Enveri mahlasıyla manzumeler kaleme alan Enver Küçükgörür, Yüce Yaratıcının kendisine bahşettiği ömrün hemen her anını yaratıcısına layık bir kul olmak idame ettirmeye çalışan zamane dervişi. Hayatı olması gerektiği kadar anlamlandıran, kul olma vasfını her daim hücrelerine kadar hissederek yaşamaya gayret eden bir dava adamı. Zat-ı Mutlakve Sahib-i Hayat'ın yol gösterdiği ve en Sevgili'nin sünnetine riayet ederek Sırat-ı Müstakim üzere devam eden bir hayat mücadelesi. Kendi ifadesine göre, en son nefesine kadar inandığı değerler doğrultusunda can vermeyi ümit eden bir şahsiyet. Hayata geliş amacını idrak etmek için nefes tüketmeye adanmış bir ömür.
Yaşadıklarından, okuduklarından, inandıklarından ve kalbine düşen ilhamlardan süzülen tasavvufi unsurları kaleme döken bir salik. Nefs-i emmareye değil, fenafillaha ulaşmaya niyetli bir modern zaman sufisi. Hayatı, dünyayı sorgulayan düşünceler fikre geldiğinde, kendiliğinden kâğıda dökülen manzumeler sahibi bir insan. Yakaladığı bir manzumun peşinden koşarak inci tanelerini nazma dizen bir şair. Tarihe not düşülen mısralar, evladiyelik sözler ve samimiyet kokan şiirler...
Enverī'ye göre; yeni dünya düzenine siyasi bir duruşla değil, insani bir yaklaşımla başkaldırmak ve dünyayı yönettiğini zanneden zalimleri kendi ikonlarıyla ters yüz etmek, özgürlük denen zırvayı baş aşağı çevirerek haykırmak gerekir.
"Teslim olunmadan selim olunmuyor". Enverī'nin hayat ve inanç felsefesi, iştikak denilen bu edebi sanatta gizli; zira teslim ve selim aynı kökten türemektedir. Müslüman kelimesi de aynı kökün başka bir türevidir. Selim, güvenilir olmak; teslim, Yüce Yaratıcı'ya şeksiz şüphesiz bağlanmak.
Enverī, manzumelerinin genelinde dile getirdiği duygu, düşünce ve fikirlerini, çarpıcı ve sorgulayıcı sözlerle bitirerek okuyucuyu zihinsel bir devinime çağırmaktadır.
Her ne kadar manzum ve mensur sözler şekil itibariyle birbirinden ayrılsa da Enverī, şiir tadında mensur sözler de kaleme almaktadır. Şiir kitabının arasına serpiştirilen mensur ifadeler, sanki bir şiirin ana temasından damıtılan sözler topluluğu olarak ibret ve idrak çağrışımlarını zihne getirmektedir. Belli bir düzende oluşturulan şiir formları arasına serpiştirilen mensur sözler, yazılmayı bekleyen bir şiirin ana fikri olarak tarihteki yerini almışlardır. "Mahcup olmaktansa mahzun olmayı yeğlerim, hayatın anlamı ondan neler aldıklarında değil, ona neler kattığında gizlidir, aldıklarımı anlamlı kılan verdiklerimdir".
Kendi hayatından örnekleri bazen şiire konu eden Enverī, bu tür şiirlerinde; modern insanın artık neredeyse unuttuğu, kitle iletişim araçlarının egemenliğine mahkum olan bireylerin anlamadığı/ anlayamadığı duygu ve özlem birlikteliğini şiirlerinde ustaca işler.
Enverī; yaşamış olduğu ve kendisine tesir eden küçük hayat çağrışımlarını tasavvufi imgelerle önce yüreğine işliyor, ardından kağıda döküyor. Kalbe gelen ilhamlar artık şairden bağımsız olarak köstekli bir saatin dişlerinin birbirini tetiklemesi gibi, mükemmel bir işçilikle doğru zamanı/doğru insanı göstermeye gayret ediyor.
Yaşadıklarından, okuduklarından, inandıklarından ve kalbine düşen ilhamlardan süzülen tasavvufi unsurları kaleme döken bir salik. Nefs-i emmareye değil, fenafillaha ulaşmaya niyetli bir modern zaman sufisi. Hayatı, dünyayı sorgulayan düşünceler fikre geldiğinde, kendiliğinden kâğıda dökülen manzumeler sahibi bir insan. Yakaladığı bir manzumun peşinden koşarak inci tanelerini nazma dizen bir şair. Tarihe not düşülen mısralar, evladiyelik sözler ve samimiyet kokan şiirler...
Enverī'ye göre; yeni dünya düzenine siyasi bir duruşla değil, insani bir yaklaşımla başkaldırmak ve dünyayı yönettiğini zanneden zalimleri kendi ikonlarıyla ters yüz etmek, özgürlük denen zırvayı baş aşağı çevirerek haykırmak gerekir.
"Teslim olunmadan selim olunmuyor". Enverī'nin hayat ve inanç felsefesi, iştikak denilen bu edebi sanatta gizli; zira teslim ve selim aynı kökten türemektedir. Müslüman kelimesi de aynı kökün başka bir türevidir. Selim, güvenilir olmak; teslim, Yüce Yaratıcı'ya şeksiz şüphesiz bağlanmak.
Enverī, manzumelerinin genelinde dile getirdiği duygu, düşünce ve fikirlerini, çarpıcı ve sorgulayıcı sözlerle bitirerek okuyucuyu zihinsel bir devinime çağırmaktadır.
Her ne kadar manzum ve mensur sözler şekil itibariyle birbirinden ayrılsa da Enverī, şiir tadında mensur sözler de kaleme almaktadır. Şiir kitabının arasına serpiştirilen mensur ifadeler, sanki bir şiirin ana temasından damıtılan sözler topluluğu olarak ibret ve idrak çağrışımlarını zihne getirmektedir. Belli bir düzende oluşturulan şiir formları arasına serpiştirilen mensur sözler, yazılmayı bekleyen bir şiirin ana fikri olarak tarihteki yerini almışlardır. "Mahcup olmaktansa mahzun olmayı yeğlerim, hayatın anlamı ondan neler aldıklarında değil, ona neler kattığında gizlidir, aldıklarımı anlamlı kılan verdiklerimdir".
Kendi hayatından örnekleri bazen şiire konu eden Enverī, bu tür şiirlerinde; modern insanın artık neredeyse unuttuğu, kitle iletişim araçlarının egemenliğine mahkum olan bireylerin anlamadığı/ anlayamadığı duygu ve özlem birlikteliğini şiirlerinde ustaca işler.
Enverī; yaşamış olduğu ve kendisine tesir eden küçük hayat çağrışımlarını tasavvufi imgelerle önce yüreğine işliyor, ardından kağıda döküyor. Kalbe gelen ilhamlar artık şairden bağımsız olarak köstekli bir saatin dişlerinin birbirini tetiklemesi gibi, mükemmel bir işçilikle doğru zamanı/doğru insanı göstermeye gayret ediyor.
Enveri mahlasıyla manzumeler kaleme alan Enver Küçükgörür, Yüce Yaratıcının kendisine bahşettiği ömrün hemen her anını yaratıcısına layık bir kul olmak idame ettirmeye çalışan zamane dervişi. Hayatı olması gerektiği kadar anlamlandıran, kul olma vasfını her daim hücrelerine kadar hissederek yaşamaya gayret eden bir dava adamı. Zat-ı Mutlakve Sahib-i Hayat'ın yol gösterdiği ve en Sevgili'nin sünnetine riayet ederek Sırat-ı Müstakim üzere devam eden bir hayat mücadelesi. Kendi ifadesine göre, en son nefesine kadar inandığı değerler doğrultusunda can vermeyi ümit eden bir şahsiyet. Hayata geliş amacını idrak etmek için nefes tüketmeye adanmış bir ömür.
Yaşadıklarından, okuduklarından, inandıklarından ve kalbine düşen ilhamlardan süzülen tasavvufi unsurları kaleme döken bir salik. Nefs-i emmareye değil, fenafillaha ulaşmaya niyetli bir modern zaman sufisi. Hayatı, dünyayı sorgulayan düşünceler fikre geldiğinde, kendiliğinden kâğıda dökülen manzumeler sahibi bir insan. Yakaladığı bir manzumun peşinden koşarak inci tanelerini nazma dizen bir şair. Tarihe not düşülen mısralar, evladiyelik sözler ve samimiyet kokan şiirler...
Enverī'ye göre; yeni dünya düzenine siyasi bir duruşla değil, insani bir yaklaşımla başkaldırmak ve dünyayı yönettiğini zanneden zalimleri kendi ikonlarıyla ters yüz etmek, özgürlük denen zırvayı baş aşağı çevirerek haykırmak gerekir.
"Teslim olunmadan selim olunmuyor". Enverī'nin hayat ve inanç felsefesi, iştikak denilen bu edebi sanatta gizli; zira teslim ve selim aynı kökten türemektedir. Müslüman kelimesi de aynı kökün başka bir türevidir. Selim, güvenilir olmak; teslim, Yüce Yaratıcı'ya şeksiz şüphesiz bağlanmak.
Enverī, manzumelerinin genelinde dile getirdiği duygu, düşünce ve fikirlerini, çarpıcı ve sorgulayıcı sözlerle bitirerek okuyucuyu zihinsel bir devinime çağırmaktadır.
Her ne kadar manzum ve mensur sözler şekil itibariyle birbirinden ayrılsa da Enverī, şiir tadında mensur sözler de kaleme almaktadır. Şiir kitabının arasına serpiştirilen mensur ifadeler, sanki bir şiirin ana temasından damıtılan sözler topluluğu olarak ibret ve idrak çağrışımlarını zihne getirmektedir. Belli bir düzende oluşturulan şiir formları arasına serpiştirilen mensur sözler, yazılmayı bekleyen bir şiirin ana fikri olarak tarihteki yerini almışlardır. "Mahcup olmaktansa mahzun olmayı yeğlerim, hayatın anlamı ondan neler aldıklarında değil, ona neler kattığında gizlidir, aldıklarımı anlamlı kılan verdiklerimdir".
Kendi hayatından örnekleri bazen şiire konu eden Enverī, bu tür şiirlerinde; modern insanın artık neredeyse unuttuğu, kitle iletişim araçlarının egemenliğine mahkum olan bireylerin anlamadığı/ anlayamadığı duygu ve özlem birlikteliğini şiirlerinde ustaca işler.
Enverī; yaşamış olduğu ve kendisine tesir eden küçük hayat çağrışımlarını tasavvufi imgelerle önce yüreğine işliyor, ardından kağıda döküyor. Kalbe gelen ilhamlar artık şairden bağımsız olarak köstekli bir saatin dişlerinin birbirini tetiklemesi gibi, mükemmel bir işçilikle doğru zamanı/doğru insanı göstermeye gayret ediyor.
Yaşadıklarından, okuduklarından, inandıklarından ve kalbine düşen ilhamlardan süzülen tasavvufi unsurları kaleme döken bir salik. Nefs-i emmareye değil, fenafillaha ulaşmaya niyetli bir modern zaman sufisi. Hayatı, dünyayı sorgulayan düşünceler fikre geldiğinde, kendiliğinden kâğıda dökülen manzumeler sahibi bir insan. Yakaladığı bir manzumun peşinden koşarak inci tanelerini nazma dizen bir şair. Tarihe not düşülen mısralar, evladiyelik sözler ve samimiyet kokan şiirler...
Enverī'ye göre; yeni dünya düzenine siyasi bir duruşla değil, insani bir yaklaşımla başkaldırmak ve dünyayı yönettiğini zanneden zalimleri kendi ikonlarıyla ters yüz etmek, özgürlük denen zırvayı baş aşağı çevirerek haykırmak gerekir.
"Teslim olunmadan selim olunmuyor". Enverī'nin hayat ve inanç felsefesi, iştikak denilen bu edebi sanatta gizli; zira teslim ve selim aynı kökten türemektedir. Müslüman kelimesi de aynı kökün başka bir türevidir. Selim, güvenilir olmak; teslim, Yüce Yaratıcı'ya şeksiz şüphesiz bağlanmak.
Enverī, manzumelerinin genelinde dile getirdiği duygu, düşünce ve fikirlerini, çarpıcı ve sorgulayıcı sözlerle bitirerek okuyucuyu zihinsel bir devinime çağırmaktadır.
Her ne kadar manzum ve mensur sözler şekil itibariyle birbirinden ayrılsa da Enverī, şiir tadında mensur sözler de kaleme almaktadır. Şiir kitabının arasına serpiştirilen mensur ifadeler, sanki bir şiirin ana temasından damıtılan sözler topluluğu olarak ibret ve idrak çağrışımlarını zihne getirmektedir. Belli bir düzende oluşturulan şiir formları arasına serpiştirilen mensur sözler, yazılmayı bekleyen bir şiirin ana fikri olarak tarihteki yerini almışlardır. "Mahcup olmaktansa mahzun olmayı yeğlerim, hayatın anlamı ondan neler aldıklarında değil, ona neler kattığında gizlidir, aldıklarımı anlamlı kılan verdiklerimdir".
Kendi hayatından örnekleri bazen şiire konu eden Enverī, bu tür şiirlerinde; modern insanın artık neredeyse unuttuğu, kitle iletişim araçlarının egemenliğine mahkum olan bireylerin anlamadığı/ anlayamadığı duygu ve özlem birlikteliğini şiirlerinde ustaca işler.
Enverī; yaşamış olduğu ve kendisine tesir eden küçük hayat çağrışımlarını tasavvufi imgelerle önce yüreğine işliyor, ardından kağıda döküyor. Kalbe gelen ilhamlar artık şairden bağımsız olarak köstekli bir saatin dişlerinin birbirini tetiklemesi gibi, mükemmel bir işçilikle doğru zamanı/doğru insanı göstermeye gayret ediyor.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.