İbrahim Efendi Tabletleri Tımarhane Yazıları

Stok Kodu:
9786056572418
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
315
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-04
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
9.00
7.20
9786056572418
578515
İbrahim Efendi Tabletleri
İbrahim Efendi Tabletleri Tımarhane Yazıları
7.2
"İbrahim Efendi Tabletleri - tımarhane yazıları"; her şeyden önce dilin (Türkçe'nin) alışılmış, sıradan, doğal kullanımına karşı "yo­ğunluk üretimi"ne özgü eşsiz ve mütevazı bir örnek oluşturur.

İbrahim Metin "İbrahim Efendi Tabletleri - tımarhane yazıları"nda Türkçe dilin (günlük dilin) sözdizim kurallarını, sentaksını-gra­merini parçalayarak anlamı sonsuz ve özgür çağrışımlara açı­yor. Tımarhane yazıları; Türkçe dilin doğal kullanımındaki sen­taksı, grameri parçalayarak, imha ederek, başka bir dil, her yoğunluğun edim olduğu, paranoid kodlama diline karşı özgür ve serbest bir şizoid dil üretiyor. Buna dilin "yersizyurtsuzlaşma­sı" anlamında bir "dil oluş" diyeceğiz. (...)

( "tımarhane yazıları" üzerine bir inceleme: Gramer Kırımı - Hüsamettin Çetinkaya )


Biraz ilerideki salıncakta küçücük bir kız sallanıyor. Kantinci Remzi Teyze dikilmiş bana bakıyor:
-Nasılsın çocuk? dedi.
-iyiyim Kantinci Teyze; dedim.
Yüzünün sağ tarafını göstererek:
-Bak.. iyi dövdüler beni, İbrahim.. çok iyi, dedi.
-Kötü dövmüşler Kantinci Remzi Teyze.. çok kötü, dedim..
Birkaç adım atıp geri döndü..eğildi kulağıma:
-çok dövdüler beni..ama ezilmedim!
Yavaş yavaş uzaklaştı. Ensesinden kıçına doğru kıpkırmızı olmuştu gömleği..

Güneş o kadar çok batıyordu ki seslendim duymadım.. Küçük kız öyle sallanıyordu ki gözlerime sığmadım. Sıçradım birden.. dalmışım, oturduğum yerden.. Ağır ağır yürüyordum ki küçük kız bağırdı arkamdan:
-Amca.. Amca! Sırtın kanıyor!
"İbrahim Efendi Tabletleri - tımarhane yazıları"; her şeyden önce dilin (Türkçe'nin) alışılmış, sıradan, doğal kullanımına karşı "yo­ğunluk üretimi"ne özgü eşsiz ve mütevazı bir örnek oluşturur.

İbrahim Metin "İbrahim Efendi Tabletleri - tımarhane yazıları"nda Türkçe dilin (günlük dilin) sözdizim kurallarını, sentaksını-gra­merini parçalayarak anlamı sonsuz ve özgür çağrışımlara açı­yor. Tımarhane yazıları; Türkçe dilin doğal kullanımındaki sen­taksı, grameri parçalayarak, imha ederek, başka bir dil, her yoğunluğun edim olduğu, paranoid kodlama diline karşı özgür ve serbest bir şizoid dil üretiyor. Buna dilin "yersizyurtsuzlaşma­sı" anlamında bir "dil oluş" diyeceğiz. (...)

( "tımarhane yazıları" üzerine bir inceleme: Gramer Kırımı - Hüsamettin Çetinkaya )


Biraz ilerideki salıncakta küçücük bir kız sallanıyor. Kantinci Remzi Teyze dikilmiş bana bakıyor:
-Nasılsın çocuk? dedi.
-iyiyim Kantinci Teyze; dedim.
Yüzünün sağ tarafını göstererek:
-Bak.. iyi dövdüler beni, İbrahim.. çok iyi, dedi.
-Kötü dövmüşler Kantinci Remzi Teyze.. çok kötü, dedim..
Birkaç adım atıp geri döndü..eğildi kulağıma:
-çok dövdüler beni..ama ezilmedim!
Yavaş yavaş uzaklaştı. Ensesinden kıçına doğru kıpkırmızı olmuştu gömleği..

Güneş o kadar çok batıyordu ki seslendim duymadım.. Küçük kız öyle sallanıyordu ki gözlerime sığmadım. Sıçradım birden.. dalmışım, oturduğum yerden.. Ağır ağır yürüyordum ki küçük kız bağırdı arkamdan:
-Amca.. Amca! Sırtın kanıyor!
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat