Eğitim Psikolojisi

Uluslararası deniz taşımacılığı dünya ticaretinin en vazgeçilmez unsurlarındandır. Deniz
taşımacılığını kolaylaştıran ve ulaşımı kısaltan en önemli etkenlerden birisi ise
boğazlardır. Bu sebeptendir ki açık denizleri birbirine bağlayan kanallar ve boğazlar,
tarihi süreci içinde her zaman önemini korumuştur. Türk Boğazları bu bakımdan
Türkiye'nin komşuları dışındaki diğer ülkeler içinde benzer önemi taşımaktadır. Türk
Boğazları üzerinde en çok tartışılan bir su yoludur. Ticaret ve savaş gemilerinin geçişini
konu alan en uzun süreli ve kapsamlı mücadeleler, İstanbul ve Çanakkale Boğazları
üzerinde cereyan etmiştir. Bu sebepten, dünyada Boğazlar Meselesi denildiği zaman
tek başına Türk Boğazları akla gelmektedir.
1453 yılında İstanbul'un fethinden sonra tamamen Osmanlı İmparatorluğunun
egemenliği altında olan Türk Boğazlarından, diğer devletlerin de geçişlerine müsaade
edilmiştir. Bu müsaade; tarihi akışı içerisinde Osmanlı Devleti'nin gücüne paralel olarak
dönem, dönem çok ya da az kısıtlamalı olmuştur. Bu dönemler; 1453-1774 yılları
arasında "Tek taraflı tasarruflarla düzenleme devresi" (Mutlak egemenlik devresi),
1774-1840 Yılları arasında "İkili antlaşmalarla düzenleme devresi", 1840 yılları arası da
"Çok taraflı antlaşmalarla düzenleme devresi" olarak ele alınmıştır. Burada 1840-1923 yılları arasında çok taraflı antlaşmalar Osmanlı İmparatorluğu ile daha sonra ise Türkiye
Cumhuriyeti Devletinin kuruluşu olan 1923 tarihinden sonra da Türkiye ile
imzalanmıştır.
Uluslararası sözleşmelerle ve Deniz Hukuku Konferanslarıyla Türk boğazları Uluslararası
su yolu olarak kabul edilmiştir. Halbuki Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tam
hükümranlık sınırları içerisinde bulunmaktadır. Boğazlar Bölgesinin serbest geçiş
kuralları doğrultusunda tamamen geçiş ve geçişte uygulanacak statüyü belirlemekte
serbest olması hükümranlık hakkının bir gereğidir. Türk Boğazlarının Uluslararası
platformlarda da görüşülmesi, tartışılması egemenlik ve hükümranlık haklarının
tartışılması anlamını taşımaktadır.
Yazar Hakkında:
Dr. Salih GÜNGÖR
1954 Yılında Çankırı- Ilgaz'da doğdu. İlk ve Ortaokulları Ankara Keçiören'de bitirdi.
1971-1974 Ankara Polis Kolejini,1977 Yılında Ankara Polis Akademisini bitirdi.
1977-1978 Başbakanlık Koruma Müdürlüğünde Komiser Yardımcısı olarak çalıştı.
1978 -1982 Yıllarında Kütahya Emniyet Müdürlüğünde Komiser olarak görev yaptı.
1979-1980 Kayseri Hava İndirme Tugayında Yedek Subay olarak askerlik yaptı.
1982-1985 Yıllarında Türkiye' nin İspanya Büyükelçiliği Güvenlik Ataşeliği görevi yaptı.
1985-1989 Yıllarında Diyarbakır Özel Hareket Müdürlüğünün kuruluş ve Şube Müdür vekili olarak
görev yaptı.
1989-1991 Yıllarında İstanbul İstihbarat Şube Müdür Yardımcılığı ve Şube Müdürlüğü görevlerinde
bulundu.
.1991-1995 Yılları arasında İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube müdürü olarak görev yaptı. 1990
İ.Ü Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi,1992 İ.Ü Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans
(Toplumsal Güvenlik )
1996 İ.Ü Deniz Bilimleri Enstitüsü Doktora (PhD) Türk ve Dünya Boğazlarından Geçiş Stratejileri
konusunda doktora yaptı. Tezini Montreux'dan Kanal İstanbul'a Türk Boğazları olarak yayına
hazırlamaktadır.
1995 Yılında Milletvekilliğine aday olduğumdan dolayı görevimden ayrıldı.1996 Yılında seçimler
sonrası görevime geri dönmeyerek emekli oldu.
1997- 2005 Yılları arasında Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi(ÖSYM) İstanbul İl Sınav
Yönetici yardımcısı olarak görev yaptı.
2005 Yılından beri çeşitli firmalara yatırım danışmanlığı ve Kırsal Kalkınma projeleri(tarım ve
hayvancılık alanlarında) yaptı.
Dr. Salih Güngör'ün daha önce yayınlanmış şiir kitabı, Karlı Dağlar Geçit Vermiyor, (İnkılap
Kitabevi) Lise ve Üniversitelerde kaynak ders kitabı olarak okutulan Animasyon, (Yapa Yayınevi)
ve Yolun Bittiği Yer, isimli iki perdelik tiyatro eseri bulunmaktadır. Çeşitli Uluslararası Kongre ve
Konferanslara konuşmacı olarak katıldı. Makaleler ve bildiriler sundu.
Evi ve iki çocuk babası olan Dr. Salih Güngör, İngilizce ve İspanyolca bilmektedir.