9789944919692
87155
https://www.turkishbooks.com/books/egitim-bilimine-giris-p87155.html
Eğitim Bilimine Giriş
8.4
Eğitim çağlar boyu insanı yetiştirme sanatı ya da kutsal bir görev olarak algılanmıştır. Bu çerçeveden bakıldığında eğitim süreci bir sanatsal yapıp etme, tanrıya ulaşma yolunda sarf edilen bir çaba olarak düşünülmüştür. Sanat söz konusu olduğunda, öğretenin yeteneği, konuya bakışı veya dünyayı algılayış biçimi ön plana çıkarken, kutsal meslek çerçevesinde tanrının istediklerini yerine getirme, tanrı için çalışma ön plandadır. Her iki durumda da bilimsellikten ve objektiflikten, bireyin ve toplumun ihtiyaçlarının karşılanmasından söz edilemez. Oysa bu gün gelinen noktada eğitim bir bilimdir. Bazı özellikleri ile diğer bilimlerden farklı olsa da çağdaş bilimsel yöntemleri kullanan, kendi içinde değişik dalları bulunan bir sosyal bilim alanıdır. Bu alanın konusu insandır.
Eğitim bilimi, insanı anlama konusunda insanlığın çağlar boyunca edindiği birikimleri ve insanla ilgili başta psikoloji olmak üzere çeşitli bilim alanlarına ait bilgileri kullanarak, çağdaş insanı tanımamıza ve yetiştirmemize olanak verir. Bu açıdan öğretmen yetiştiren programlarda, öğrenciyi eğitimin çeşitli konuları ile tanıştırmak üzere Eğitime Giriş ya da Eğitim Bilimine Giriş dersinin konulması neredeyse bir gelenek haline gelmiştir.
Türkiyede de bu ders 1982de Eğitim Fakülteleri kurulduğunda üniversite programlarına girmiş, 1998 yılına kadar da bu isimde oku-tulmuştur. Bu tarihte YÖKün eğitim fakülteleri için hazırladığı yeni program uyarınca bu dersin yerini Öğretmenlik Mesleğine Giriş dersi almış, ancak 20052006 yılından başlayan yeni program çalışması çerçevesinde Eğitim Bilimine Giriş adı ile yeniden programlara dâhil edilmiştir. Dersin amacı öğretmen adaylarına daha ilk yıldan başlayarak, eğitim biliminin gelişimi, alanları, diğer disiplinlerle ilişkisi, öğretmenlik mesleği ve günümüzün eğitim ve öğretmenlik mesleğine ilişkin konuları hakkında bilgi vererek, merak uyandırmak ve öğretmen adaylarını alanla ilgili konulara hazır hale getirebilmektir. Bu ders her ne kadar programda meslek dersi kategorisinde yer almakta ise de eğitim alanına ve öğret-menlik mesleğinin tanıtılmasına ilişkin bir genel kültür dersi olarak da düşünülebilir. Ders öğrenciye geniş bir eğitim vizyonu kazandırmalıdır. Bu açıdan dersi verecek öğretim elemanının geniş bir dünya görüşü ve kültüre sahip olması, çerçeve programın dışına çıkarak öğrencinin ilgisini çekebilecek yeni konuları da programına alması, hatta çerçeve program dışında koyabileceği konuları öğrencilerle birlikte oluşturması, dersleri işlerken farklı öğrenme-öğretme yöntem, teknik ve stratejilerini kullanması yararlı olur. Bu yolla öğrencinin eğitim yönünden dünyada ve Türkiyede neler olduğunun farkına varması, ülke ve dünya sorunlarına çözümler ara-ması için çaba sarf etmesi mümkün olabilir.
Bugün Türkiye üniversitelerinde okutulmak üzere hazırlanmış, ancak içerik açısından farklılıklar gösteren pek çok Eğitime Giriş kitabı vardır. Bunların her biri ülkemizin farklı üniversitelerinden değerli bilim insanlarımız tarafından yazılmıştır. Bu kitabın içeriği oluşturulurken farklı Eğitim Bilimine Giriş kitapları incelenmiş, hazırlanan yeni programdaki ders içerikleri göz önünde bulundurulmuş ve yazarların görüşleri de alınarak diğer kitaplardan farklı bir içerik oluşturulmaya çalışılmıştır. Özellikle günümüzün eğitim alanında öne çıkan konulara yer vermeye özen gösterilmiştir. Teknoloji ve eğitim, çocuk hakları ve insan hakları, okul destek sistemleri, yirmi birinci yüzyıl ve eğitimde yeni yaklaşımlar bunlardan bazılarıdır. Kitap, bir yarıyıllık ders için, on bir bölüm olarak hazırlanmıştır. Konuların öğrenci-öğreten etkileşimi içinde ve aktif öğrenme yaklaşımı ile işlenilerek, öğrenciler açısından bilgi düzeyinden daha yüksek bilişsel süreçleri harekete geçirmesi mümkün olabilir. Bu yolla öğrencilerin bilgilerini çağın sorunlarının çözümü için farklı alanlara transfer etmeleri söz konusu olacaktır.
Kitabın yazar kadrosu, her biri alanlarında uzman değerli akademisyenlerden oluşmaktadır. Tüm yazarlarımıza, öğretim, sınav ve akademik çalışmalar yönünden son derece yoğun oldukları ve tatile ihtiyaçları olduğu bir dönemde, kendilerine verilen kısa süre içinde yazım işini tamamlayarak, bu görevi zamanında yerine getirmiş olmalarından dolayı şükranlarımı sunuyorum. Onların gayretleri olmasaydı kitabı zamanında tamamlamamız mümkün olamazdı. Ayrıca kitabın hazırlanmasında emeği geçen Araş. Gör. Elif Esmere ve kendileri ile ilk defa çalışıyor olmamıza rağmen anlayış ve sabırla isteklerimizi yerine getiren Pegem Akademi Yayıncılık mensuplarına içtenlikle teşekkür ederim.
Eğitim çağlar boyu insanı yetiştirme sanatı ya da kutsal bir görev olarak algılanmıştır. Bu çerçeveden bakıldığında eğitim süreci bir sanatsal yapıp etme, tanrıya ulaşma yolunda sarf edilen bir çaba olarak düşünülmüştür. Sanat söz konusu olduğunda, öğretenin yeteneği, konuya bakışı veya dünyayı algılayış biçimi ön plana çıkarken, kutsal meslek çerçevesinde tanrının istediklerini yerine getirme, tanrı için çalışma ön plandadır. Her iki durumda da bilimsellikten ve objektiflikten, bireyin ve toplumun ihtiyaçlarının karşılanmasından söz edilemez. Oysa bu gün gelinen noktada eğitim bir bilimdir. Bazı özellikleri ile diğer bilimlerden farklı olsa da çağdaş bilimsel yöntemleri kullanan, kendi içinde değişik dalları bulunan bir sosyal bilim alanıdır. Bu alanın konusu insandır.
Eğitim bilimi, insanı anlama konusunda insanlığın çağlar boyunca edindiği birikimleri ve insanla ilgili başta psikoloji olmak üzere çeşitli bilim alanlarına ait bilgileri kullanarak, çağdaş insanı tanımamıza ve yetiştirmemize olanak verir. Bu açıdan öğretmen yetiştiren programlarda, öğrenciyi eğitimin çeşitli konuları ile tanıştırmak üzere Eğitime Giriş ya da Eğitim Bilimine Giriş dersinin konulması neredeyse bir gelenek haline gelmiştir.
Türkiyede de bu ders 1982de Eğitim Fakülteleri kurulduğunda üniversite programlarına girmiş, 1998 yılına kadar da bu isimde oku-tulmuştur. Bu tarihte YÖKün eğitim fakülteleri için hazırladığı yeni program uyarınca bu dersin yerini Öğretmenlik Mesleğine Giriş dersi almış, ancak 20052006 yılından başlayan yeni program çalışması çerçevesinde Eğitim Bilimine Giriş adı ile yeniden programlara dâhil edilmiştir. Dersin amacı öğretmen adaylarına daha ilk yıldan başlayarak, eğitim biliminin gelişimi, alanları, diğer disiplinlerle ilişkisi, öğretmenlik mesleği ve günümüzün eğitim ve öğretmenlik mesleğine ilişkin konuları hakkında bilgi vererek, merak uyandırmak ve öğretmen adaylarını alanla ilgili konulara hazır hale getirebilmektir. Bu ders her ne kadar programda meslek dersi kategorisinde yer almakta ise de eğitim alanına ve öğret-menlik mesleğinin tanıtılmasına ilişkin bir genel kültür dersi olarak da düşünülebilir. Ders öğrenciye geniş bir eğitim vizyonu kazandırmalıdır. Bu açıdan dersi verecek öğretim elemanının geniş bir dünya görüşü ve kültüre sahip olması, çerçeve programın dışına çıkarak öğrencinin ilgisini çekebilecek yeni konuları da programına alması, hatta çerçeve program dışında koyabileceği konuları öğrencilerle birlikte oluşturması, dersleri işlerken farklı öğrenme-öğretme yöntem, teknik ve stratejilerini kullanması yararlı olur. Bu yolla öğrencinin eğitim yönünden dünyada ve Türkiyede neler olduğunun farkına varması, ülke ve dünya sorunlarına çözümler ara-ması için çaba sarf etmesi mümkün olabilir.
Bugün Türkiye üniversitelerinde okutulmak üzere hazırlanmış, ancak içerik açısından farklılıklar gösteren pek çok Eğitime Giriş kitabı vardır. Bunların her biri ülkemizin farklı üniversitelerinden değerli bilim insanlarımız tarafından yazılmıştır. Bu kitabın içeriği oluşturulurken farklı Eğitim Bilimine Giriş kitapları incelenmiş, hazırlanan yeni programdaki ders içerikleri göz önünde bulundurulmuş ve yazarların görüşleri de alınarak diğer kitaplardan farklı bir içerik oluşturulmaya çalışılmıştır. Özellikle günümüzün eğitim alanında öne çıkan konulara yer vermeye özen gösterilmiştir. Teknoloji ve eğitim, çocuk hakları ve insan hakları, okul destek sistemleri, yirmi birinci yüzyıl ve eğitimde yeni yaklaşımlar bunlardan bazılarıdır. Kitap, bir yarıyıllık ders için, on bir bölüm olarak hazırlanmıştır. Konuların öğrenci-öğreten etkileşimi içinde ve aktif öğrenme yaklaşımı ile işlenilerek, öğrenciler açısından bilgi düzeyinden daha yüksek bilişsel süreçleri harekete geçirmesi mümkün olabilir. Bu yolla öğrencilerin bilgilerini çağın sorunlarının çözümü için farklı alanlara transfer etmeleri söz konusu olacaktır.
Kitabın yazar kadrosu, her biri alanlarında uzman değerli akademisyenlerden oluşmaktadır. Tüm yazarlarımıza, öğretim, sınav ve akademik çalışmalar yönünden son derece yoğun oldukları ve tatile ihtiyaçları olduğu bir dönemde, kendilerine verilen kısa süre içinde yazım işini tamamlayarak, bu görevi zamanında yerine getirmiş olmalarından dolayı şükranlarımı sunuyorum. Onların gayretleri olmasaydı kitabı zamanında tamamlamamız mümkün olamazdı. Ayrıca kitabın hazırlanmasında emeği geçen Araş. Gör. Elif Esmere ve kendileri ile ilk defa çalışıyor olmamıza rağmen anlayış ve sabırla isteklerimizi yerine getiren Pegem Akademi Yayıncılık mensuplarına içtenlikle teşekkür ederim.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.