9786257834537
598237
https://www.turkishbooks.com/books/efeligin-dogusu-p598237.html
Efeliğin Doğuşu Türk'ün Kendine Dönüşü
12
Şeyh Bedreddin doğruldu ve gururla herkese tepeden baktı:
Bir can için kimseye yalvarmam.
Ölüme böyle meydan okuması, Onun Ulu Türk sıfatına layık karakterinin bir
gereği idi.
Şeyh Bedreddin'in çıplak tenini götürüp darağacına astılar. Sesi mazlumların
kalplerinde yankılandı:
Mansur'am dara geldim.
Beş yüz yıl bu sesi hiç duyan olmadı...
Arap ve Fars din ulemasının Osmanlı sarayına egemen olmasıyla Türk
Dünyası Hanefî-Maturidî-Yesevî felsefesinden koptu, akılcılığı terk etti.
Bu eser, Türk töre ve felsefesinden, Türk-İslâm anlayışından kopuşa
varlıklarını hiçe sayarak itiraz edenlerin, yüzyıllar süren kutlu ve hazin
mücadelesinin hikâyesidir.
Bir can için kimseye yalvarmam.
Ölüme böyle meydan okuması, Onun Ulu Türk sıfatına layık karakterinin bir
gereği idi.
Şeyh Bedreddin'in çıplak tenini götürüp darağacına astılar. Sesi mazlumların
kalplerinde yankılandı:
Mansur'am dara geldim.
Beş yüz yıl bu sesi hiç duyan olmadı...
Arap ve Fars din ulemasının Osmanlı sarayına egemen olmasıyla Türk
Dünyası Hanefî-Maturidî-Yesevî felsefesinden koptu, akılcılığı terk etti.
Bu eser, Türk töre ve felsefesinden, Türk-İslâm anlayışından kopuşa
varlıklarını hiçe sayarak itiraz edenlerin, yüzyıllar süren kutlu ve hazin
mücadelesinin hikâyesidir.
Şeyh Bedreddin doğruldu ve gururla herkese tepeden baktı:
Bir can için kimseye yalvarmam.
Ölüme böyle meydan okuması, Onun Ulu Türk sıfatına layık karakterinin bir
gereği idi.
Şeyh Bedreddin'in çıplak tenini götürüp darağacına astılar. Sesi mazlumların
kalplerinde yankılandı:
Mansur'am dara geldim.
Beş yüz yıl bu sesi hiç duyan olmadı...
Arap ve Fars din ulemasının Osmanlı sarayına egemen olmasıyla Türk
Dünyası Hanefî-Maturidî-Yesevî felsefesinden koptu, akılcılığı terk etti.
Bu eser, Türk töre ve felsefesinden, Türk-İslâm anlayışından kopuşa
varlıklarını hiçe sayarak itiraz edenlerin, yüzyıllar süren kutlu ve hazin
mücadelesinin hikâyesidir.
Bir can için kimseye yalvarmam.
Ölüme böyle meydan okuması, Onun Ulu Türk sıfatına layık karakterinin bir
gereği idi.
Şeyh Bedreddin'in çıplak tenini götürüp darağacına astılar. Sesi mazlumların
kalplerinde yankılandı:
Mansur'am dara geldim.
Beş yüz yıl bu sesi hiç duyan olmadı...
Arap ve Fars din ulemasının Osmanlı sarayına egemen olmasıyla Türk
Dünyası Hanefî-Maturidî-Yesevî felsefesinden koptu, akılcılığı terk etti.
Bu eser, Türk töre ve felsefesinden, Türk-İslâm anlayışından kopuşa
varlıklarını hiçe sayarak itiraz edenlerin, yüzyıllar süren kutlu ve hazin
mücadelesinin hikâyesidir.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.