9786054774524
553213
https://www.turkishbooks.com/books/donmeyenlerin-seyahat-rehberi-p553213.html
Dönmeyenlerin Seyahat Rehberi
4.446
Ponte Vecchio güzelliğini en çok bu saatte sergiler.
En çok bu saatte bataklık sıtması gibi Stendhal
sendromuna tutar adamı. Çok güzel bir sanat eserinin
önünde heyecanla titrersiniz. Ben de titredim. Sebebi
köprü değildi. Oradaydı. İnanamıyordum. Köprünün
republik tarafına bakan köşesinde sütundan sarkıtılmış
ökse otunu gördüm. Altında beni bekliyor olmasını
diledim. Konuşmadan, öpüşmeye başlamamızı diledim.
Kim bilir ne kadar zaman geçti ben tüm bunları
düşlerken. Kaç âşık yanımdan geçti kim bilir. Odeletta
elbette burada değildi artık. Beni içimdeki gerçek aşkıma
terk edip kendi hayallerinin peşinden gitmişti.
En çok bu saatte bataklık sıtması gibi Stendhal
sendromuna tutar adamı. Çok güzel bir sanat eserinin
önünde heyecanla titrersiniz. Ben de titredim. Sebebi
köprü değildi. Oradaydı. İnanamıyordum. Köprünün
republik tarafına bakan köşesinde sütundan sarkıtılmış
ökse otunu gördüm. Altında beni bekliyor olmasını
diledim. Konuşmadan, öpüşmeye başlamamızı diledim.
Kim bilir ne kadar zaman geçti ben tüm bunları
düşlerken. Kaç âşık yanımdan geçti kim bilir. Odeletta
elbette burada değildi artık. Beni içimdeki gerçek aşkıma
terk edip kendi hayallerinin peşinden gitmişti.
Ponte Vecchio güzelliğini en çok bu saatte sergiler.
En çok bu saatte bataklık sıtması gibi Stendhal
sendromuna tutar adamı. Çok güzel bir sanat eserinin
önünde heyecanla titrersiniz. Ben de titredim. Sebebi
köprü değildi. Oradaydı. İnanamıyordum. Köprünün
republik tarafına bakan köşesinde sütundan sarkıtılmış
ökse otunu gördüm. Altında beni bekliyor olmasını
diledim. Konuşmadan, öpüşmeye başlamamızı diledim.
Kim bilir ne kadar zaman geçti ben tüm bunları
düşlerken. Kaç âşık yanımdan geçti kim bilir. Odeletta
elbette burada değildi artık. Beni içimdeki gerçek aşkıma
terk edip kendi hayallerinin peşinden gitmişti.
En çok bu saatte bataklık sıtması gibi Stendhal
sendromuna tutar adamı. Çok güzel bir sanat eserinin
önünde heyecanla titrersiniz. Ben de titredim. Sebebi
köprü değildi. Oradaydı. İnanamıyordum. Köprünün
republik tarafına bakan köşesinde sütundan sarkıtılmış
ökse otunu gördüm. Altında beni bekliyor olmasını
diledim. Konuşmadan, öpüşmeye başlamamızı diledim.
Kim bilir ne kadar zaman geçti ben tüm bunları
düşlerken. Kaç âşık yanımdan geçti kim bilir. Odeletta
elbette burada değildi artık. Beni içimdeki gerçek aşkıma
terk edip kendi hayallerinin peşinden gitmişti.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.