9786059330121
414443
https://www.turkishbooks.com/books/darbeler-ve-demokrasi-p414443.html
Darbeler ve Demokrasi Öncesi Sonrası ve Sonuçlarıyla 27 Mayıs - 12 Mart - 12 Eylül
7.2
Türkiye'de demokrasiyi sık sık kesintiye
uğratmak, müdahale etmek ve ortadan kaldırmak aslında bu coğrafyanın kötü bir
alışkanlığıdır. Osmanlı'da askerî isyanlar ve darbeleri, bazı tarihçiler
Fatih Sultan Mehmed'in ilk hükümdarlığına kadar götürerek, 1446'daki
Buçuktepe İsyanı ile başlatırlar. Osmanlı'da bu müdahaleci alışkanlık
1913'teki Bâbıâli baskınıyla sona erer. 36 Osmanlı padişahından 12'sinin
isyan ve darbeyle tahtından indirilmesi, 182 sadrazamın 44'ünün infaz
edilmesi göz önüne alındığında durumun vahameti çok daha iyi anlaşılacaktır.
Babıali Baskını ile sona eren gelenek,
Cumhuriyet'in ilanıyla kesintiye uğrar ancak bu fazla uzun sürmez. 27 Mayıs
1960'da siyasi iktidara karşı yeni dönemin ilk askeri darbesi gerçekleşir.
Talat Aydemir ve arkadaşlarının darbe
girişimleri sonuç vermez ve Aydemir idam edilir ancak tam 11 yıl sonra 12
Mart 1971'de asker yeniden yönetime el koyar.
12 Mart darbesinin sonuçlarının tartışıldığı,
toplumsal muhalefetin yükseldiği ve örgütlülüğün toplum katmanlarında
yayıldığı bir dönemde ise 12 Eylül Darbesi gelir. Önceki darbeyle arasındaki
süre sadece 9 yıldır.
Kitap; Türkiye'nin bu hareketli dönemini
kronolojik bir akışla okura sunuyor ve askeri darbelerin sadece toplum
katmanlarındaki değil, siyaset, iş dünyası ve medyadaki yansımalarına da
dikkat çekiyor.
uğratmak, müdahale etmek ve ortadan kaldırmak aslında bu coğrafyanın kötü bir
alışkanlığıdır. Osmanlı'da askerî isyanlar ve darbeleri, bazı tarihçiler
Fatih Sultan Mehmed'in ilk hükümdarlığına kadar götürerek, 1446'daki
Buçuktepe İsyanı ile başlatırlar. Osmanlı'da bu müdahaleci alışkanlık
1913'teki Bâbıâli baskınıyla sona erer. 36 Osmanlı padişahından 12'sinin
isyan ve darbeyle tahtından indirilmesi, 182 sadrazamın 44'ünün infaz
edilmesi göz önüne alındığında durumun vahameti çok daha iyi anlaşılacaktır.
Babıali Baskını ile sona eren gelenek,
Cumhuriyet'in ilanıyla kesintiye uğrar ancak bu fazla uzun sürmez. 27 Mayıs
1960'da siyasi iktidara karşı yeni dönemin ilk askeri darbesi gerçekleşir.
Talat Aydemir ve arkadaşlarının darbe
girişimleri sonuç vermez ve Aydemir idam edilir ancak tam 11 yıl sonra 12
Mart 1971'de asker yeniden yönetime el koyar.
12 Mart darbesinin sonuçlarının tartışıldığı,
toplumsal muhalefetin yükseldiği ve örgütlülüğün toplum katmanlarında
yayıldığı bir dönemde ise 12 Eylül Darbesi gelir. Önceki darbeyle arasındaki
süre sadece 9 yıldır.
Kitap; Türkiye'nin bu hareketli dönemini
kronolojik bir akışla okura sunuyor ve askeri darbelerin sadece toplum
katmanlarındaki değil, siyaset, iş dünyası ve medyadaki yansımalarına da
dikkat çekiyor.
Türkiye'de demokrasiyi sık sık kesintiye
uğratmak, müdahale etmek ve ortadan kaldırmak aslında bu coğrafyanın kötü bir
alışkanlığıdır. Osmanlı'da askerî isyanlar ve darbeleri, bazı tarihçiler
Fatih Sultan Mehmed'in ilk hükümdarlığına kadar götürerek, 1446'daki
Buçuktepe İsyanı ile başlatırlar. Osmanlı'da bu müdahaleci alışkanlık
1913'teki Bâbıâli baskınıyla sona erer. 36 Osmanlı padişahından 12'sinin
isyan ve darbeyle tahtından indirilmesi, 182 sadrazamın 44'ünün infaz
edilmesi göz önüne alındığında durumun vahameti çok daha iyi anlaşılacaktır.
Babıali Baskını ile sona eren gelenek,
Cumhuriyet'in ilanıyla kesintiye uğrar ancak bu fazla uzun sürmez. 27 Mayıs
1960'da siyasi iktidara karşı yeni dönemin ilk askeri darbesi gerçekleşir.
Talat Aydemir ve arkadaşlarının darbe
girişimleri sonuç vermez ve Aydemir idam edilir ancak tam 11 yıl sonra 12
Mart 1971'de asker yeniden yönetime el koyar.
12 Mart darbesinin sonuçlarının tartışıldığı,
toplumsal muhalefetin yükseldiği ve örgütlülüğün toplum katmanlarında
yayıldığı bir dönemde ise 12 Eylül Darbesi gelir. Önceki darbeyle arasındaki
süre sadece 9 yıldır.
Kitap; Türkiye'nin bu hareketli dönemini
kronolojik bir akışla okura sunuyor ve askeri darbelerin sadece toplum
katmanlarındaki değil, siyaset, iş dünyası ve medyadaki yansımalarına da
dikkat çekiyor.
uğratmak, müdahale etmek ve ortadan kaldırmak aslında bu coğrafyanın kötü bir
alışkanlığıdır. Osmanlı'da askerî isyanlar ve darbeleri, bazı tarihçiler
Fatih Sultan Mehmed'in ilk hükümdarlığına kadar götürerek, 1446'daki
Buçuktepe İsyanı ile başlatırlar. Osmanlı'da bu müdahaleci alışkanlık
1913'teki Bâbıâli baskınıyla sona erer. 36 Osmanlı padişahından 12'sinin
isyan ve darbeyle tahtından indirilmesi, 182 sadrazamın 44'ünün infaz
edilmesi göz önüne alındığında durumun vahameti çok daha iyi anlaşılacaktır.
Babıali Baskını ile sona eren gelenek,
Cumhuriyet'in ilanıyla kesintiye uğrar ancak bu fazla uzun sürmez. 27 Mayıs
1960'da siyasi iktidara karşı yeni dönemin ilk askeri darbesi gerçekleşir.
Talat Aydemir ve arkadaşlarının darbe
girişimleri sonuç vermez ve Aydemir idam edilir ancak tam 11 yıl sonra 12
Mart 1971'de asker yeniden yönetime el koyar.
12 Mart darbesinin sonuçlarının tartışıldığı,
toplumsal muhalefetin yükseldiği ve örgütlülüğün toplum katmanlarında
yayıldığı bir dönemde ise 12 Eylül Darbesi gelir. Önceki darbeyle arasındaki
süre sadece 9 yıldır.
Kitap; Türkiye'nin bu hareketli dönemini
kronolojik bir akışla okura sunuyor ve askeri darbelerin sadece toplum
katmanlarındaki değil, siyaset, iş dünyası ve medyadaki yansımalarına da
dikkat çekiyor.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.