Dağların Rengi Kırmızı

Stok Kodu:
9789758868575
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
519
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2006-08
%20 indirimli
5.28
4.22
9789758868575
66590
Dağların Rengi Kırmızı
Dağların Rengi Kırmızı
4.221
Bu roman, evlatlarını teröre, adı konmamış kirli bir savaşa kurban veren çağdaş kadınlarımızla ölümü kanıksayacak kadar onunla iç içe yaşayan, aslında yaşarken yok sayılan kadınların çektiği acının değişmez benzerliğine dikkat çekiyor. Yozlaşan kurumlar ve bozulan sistemin yanı sıra, çarpık dönen çarkların dişlilerinde çıkar ve güç için benliklerini satanlarla, sadece insan olarak kalabilmek için direnebilenlerin yaşamını anlatıyor. Çünkü ülkede, kapkaç düzeni, eşitsizlik ve adaletsizlik kadar insan haklarının hiçe sayıldığı bir sistem kurumlaşmıştır. Çok uluslu çıkar çevreleri ve onların yerli işbirlikçileri, gençlerimizin bir kısmını kendisine tetikçi yapmıştır... Uyuşturucuya bulaştırıp, benliğini ve kimliğini yok etmiştir. Cebine para, eline silah verip mafyalaştırmıştır. Soygun düzeninin piyonları haline getirmiştir. Terörün, çatışmanın, darbelerin ve feodal düzenin kıskacında, insanların aşkları, sevdaları, umutları da yarım kalmıştır... Bu halk, bayramlarında, düğünlerinde iç acıtan ezgilerle halay çeker hale gelmiştir. Romandaki kahramanlar, bu coğrafyanın her yerinde dayatılan olaylar karşısındaki duruşları, savruluşları, yaşama tutunmak için verdikleri mücadeleler, duyguların gelgitlerin altındaki ezilmişlikleri, ödedikleri bedeller, ölümüne korunan dostluklar ve beklenmeyen ihanetlere rağmen yaşama bağlanışı ve tükenen umtuların yeniden yakalanışını anlatıyorlar.
Bu roman, evlatlarını teröre, adı konmamış kirli bir savaşa kurban veren çağdaş kadınlarımızla ölümü kanıksayacak kadar onunla iç içe yaşayan, aslında yaşarken yok sayılan kadınların çektiği acının değişmez benzerliğine dikkat çekiyor. Yozlaşan kurumlar ve bozulan sistemin yanı sıra, çarpık dönen çarkların dişlilerinde çıkar ve güç için benliklerini satanlarla, sadece insan olarak kalabilmek için direnebilenlerin yaşamını anlatıyor. Çünkü ülkede, kapkaç düzeni, eşitsizlik ve adaletsizlik kadar insan haklarının hiçe sayıldığı bir sistem kurumlaşmıştır. Çok uluslu çıkar çevreleri ve onların yerli işbirlikçileri, gençlerimizin bir kısmını kendisine tetikçi yapmıştır... Uyuşturucuya bulaştırıp, benliğini ve kimliğini yok etmiştir. Cebine para, eline silah verip mafyalaştırmıştır. Soygun düzeninin piyonları haline getirmiştir. Terörün, çatışmanın, darbelerin ve feodal düzenin kıskacında, insanların aşkları, sevdaları, umutları da yarım kalmıştır... Bu halk, bayramlarında, düğünlerinde iç acıtan ezgilerle halay çeker hale gelmiştir. Romandaki kahramanlar, bu coğrafyanın her yerinde dayatılan olaylar karşısındaki duruşları, savruluşları, yaşama tutunmak için verdikleri mücadeleler, duyguların gelgitlerin altındaki ezilmişlikleri, ödedikleri bedeller, ölümüne korunan dostluklar ve beklenmeyen ihanetlere rağmen yaşama bağlanışı ve tükenen umtuların yeniden yakalanışını anlatıyorlar.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat