9786257111744
518326
https://www.turkishbooks.com/books/cumra-1965-p518326.html
Çumra 1965 Bir Seri Katilin Gerçek Hikayesi
6
Mutfakta bir ceset. Evin içine gömülmüş. Cenin pozisyonunda ve yere dik. Çatalhöyüklüler ölülerini
öyle defnedermiş. Ama bu soğuk, hareketsiz cenin Çatalhöyük Antik Kenti'nde değil. Oranın biraz
ötesinde, Çumra kasabasında bulunan sıradan bir hanede...
Sene 1965 On bin yıllık ölülerin yanına durmadan yenileri ekleniyor. Bu bataklık kasaba insanları
yutmaya doymuyor. Uğursuz bir sessizlik örtüyor her şeyi, olanlar kimsenin dikkatini çekmiyor. Ta ki
Çatalhöyük kazısında çalışan üç Alman arkeoloğun kayboluşuna kadar. Olay üzerine Çumra kasabasına
atanan yeni emniyet amiri Ali Kemal, kendini büyük bir muammanın içinde buluyor: tuhaf köy halkı,
gerçek yüzlerini maskeleyen kazı çalışanları, ortadan yok olan insanlar, kayıp hazineler ve toprağın
doğurduğu ölüler...
"Tabut gibidir bu kasaba. Herkesin ömrü o tabuttan çıkmak için etrafı tırmalamakla geçer de fark
etmez hiçbiri."
Sevinç Yavuz bu romanda, 1965 yılında Konya'nın 10 bin nüfuslu kasabası Çumra'da 15 kişiyi
öldürüp parçalayarak evinin mutfağına ya da bahçesine gömen bir seri katilin gerçek hikâyesini
okurlarıyla paylaşıyor. Tekinsiz satırlarda dolaşmayı sevenler için...
öyle defnedermiş. Ama bu soğuk, hareketsiz cenin Çatalhöyük Antik Kenti'nde değil. Oranın biraz
ötesinde, Çumra kasabasında bulunan sıradan bir hanede...
Sene 1965 On bin yıllık ölülerin yanına durmadan yenileri ekleniyor. Bu bataklık kasaba insanları
yutmaya doymuyor. Uğursuz bir sessizlik örtüyor her şeyi, olanlar kimsenin dikkatini çekmiyor. Ta ki
Çatalhöyük kazısında çalışan üç Alman arkeoloğun kayboluşuna kadar. Olay üzerine Çumra kasabasına
atanan yeni emniyet amiri Ali Kemal, kendini büyük bir muammanın içinde buluyor: tuhaf köy halkı,
gerçek yüzlerini maskeleyen kazı çalışanları, ortadan yok olan insanlar, kayıp hazineler ve toprağın
doğurduğu ölüler...
"Tabut gibidir bu kasaba. Herkesin ömrü o tabuttan çıkmak için etrafı tırmalamakla geçer de fark
etmez hiçbiri."
Sevinç Yavuz bu romanda, 1965 yılında Konya'nın 10 bin nüfuslu kasabası Çumra'da 15 kişiyi
öldürüp parçalayarak evinin mutfağına ya da bahçesine gömen bir seri katilin gerçek hikâyesini
okurlarıyla paylaşıyor. Tekinsiz satırlarda dolaşmayı sevenler için...
Mutfakta bir ceset. Evin içine gömülmüş. Cenin pozisyonunda ve yere dik. Çatalhöyüklüler ölülerini
öyle defnedermiş. Ama bu soğuk, hareketsiz cenin Çatalhöyük Antik Kenti'nde değil. Oranın biraz
ötesinde, Çumra kasabasında bulunan sıradan bir hanede...
Sene 1965 On bin yıllık ölülerin yanına durmadan yenileri ekleniyor. Bu bataklık kasaba insanları
yutmaya doymuyor. Uğursuz bir sessizlik örtüyor her şeyi, olanlar kimsenin dikkatini çekmiyor. Ta ki
Çatalhöyük kazısında çalışan üç Alman arkeoloğun kayboluşuna kadar. Olay üzerine Çumra kasabasına
atanan yeni emniyet amiri Ali Kemal, kendini büyük bir muammanın içinde buluyor: tuhaf köy halkı,
gerçek yüzlerini maskeleyen kazı çalışanları, ortadan yok olan insanlar, kayıp hazineler ve toprağın
doğurduğu ölüler...
"Tabut gibidir bu kasaba. Herkesin ömrü o tabuttan çıkmak için etrafı tırmalamakla geçer de fark
etmez hiçbiri."
Sevinç Yavuz bu romanda, 1965 yılında Konya'nın 10 bin nüfuslu kasabası Çumra'da 15 kişiyi
öldürüp parçalayarak evinin mutfağına ya da bahçesine gömen bir seri katilin gerçek hikâyesini
okurlarıyla paylaşıyor. Tekinsiz satırlarda dolaşmayı sevenler için...
öyle defnedermiş. Ama bu soğuk, hareketsiz cenin Çatalhöyük Antik Kenti'nde değil. Oranın biraz
ötesinde, Çumra kasabasında bulunan sıradan bir hanede...
Sene 1965 On bin yıllık ölülerin yanına durmadan yenileri ekleniyor. Bu bataklık kasaba insanları
yutmaya doymuyor. Uğursuz bir sessizlik örtüyor her şeyi, olanlar kimsenin dikkatini çekmiyor. Ta ki
Çatalhöyük kazısında çalışan üç Alman arkeoloğun kayboluşuna kadar. Olay üzerine Çumra kasabasına
atanan yeni emniyet amiri Ali Kemal, kendini büyük bir muammanın içinde buluyor: tuhaf köy halkı,
gerçek yüzlerini maskeleyen kazı çalışanları, ortadan yok olan insanlar, kayıp hazineler ve toprağın
doğurduğu ölüler...
"Tabut gibidir bu kasaba. Herkesin ömrü o tabuttan çıkmak için etrafı tırmalamakla geçer de fark
etmez hiçbiri."
Sevinç Yavuz bu romanda, 1965 yılında Konya'nın 10 bin nüfuslu kasabası Çumra'da 15 kişiyi
öldürüp parçalayarak evinin mutfağına ya da bahçesine gömen bir seri katilin gerçek hikâyesini
okurlarıyla paylaşıyor. Tekinsiz satırlarda dolaşmayı sevenler için...
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.