9786054878512
169491
https://www.turkishbooks.com/books/bulent-uluer-anlatiyor-p169491.html
Bülent Uluer Anlatıyor Çerkesim, Türküm, Kürdüm, Sosyalistim
7.2
"Yenilmek her zaman kaybetmek demek değildir. Spartaküs yenildiği için Spartaküs'tür; eğer Spartaküs yenseydi adı sanı bilinmeyen Roma komutanlarından biri olurdu. Spartaküs'ü herkes biliyor çünkü mücadele edip güzel yenilerek de tarihe geçmek mümkün. Mahir'i, Deniz'i ve İbo'yu halklarımız biliyor ama onları katledenleri hatırlayan yok. Öte yandan tarih, hayatı ve siyaseti sadece 'kazanmak' üzerine kurgulayanların yanılgılarıyla doludur…"
-Bülent Uluer-
Yıllar kimi legal kimi illegal sınırları geçerek geçti: Almanya, Fransa, Suriye, Lübnan, İsveç; kimi zaman birlikte kimi zaman ayrı ayrı; sanki hiçbir yer onlar için yaşamı idame ettirmeye uygun değildi. Geride bıraktıkları her şey görünmez iplerle onları geriye çekiyordu. Bülent'le hayatları 1980 darbesinden kısa bir süre önce örgütsel olarak kesişmiş ve ülkeye dönünceye kadar da ortak çalışma içinde geçmişti.
-Mahir Sayın-
Biraz da Troçki gibidir; kitlelerin önünde onların ruhu gibi konuşur. Tabutunda yatan Dev-Genç'li o konuşunca dirilir. "Şehitler ölmez" diyenlerimiz, Bülent Uluer'i ne kadar dinlese yeridir. Çünkü onun sesinde, herkesi ifade eden, Türk ile Kürdü, enternasyonalist ile milliyi, atesit ile Müslümanı, Sünni ile Aleviyi, Ermeni ile hepimizi birleştiren tuhaf bir tını vardır.
-Veysi Sarısözen-
16 Mart 1978'de İstanbul Üniversitesi'ndeki katliamdan sonra arkadaşlarımızın cenazelerini uğurladığımız mitingde, her zaman olduğu gibi kürsüde gördüm son kez Bülent'i.
-Ali Rıza Tura-
1978 kuşağı Devrimci Gençlik Dernekleri Federasyonu (Dev-Genç) önce Genel Sekreteri ve sonradan Genel Başkan'ı Bülent arkadaşım ülkede 'Vur Emri' ile ülkenin her yerine donatılan afişlerle aranıyordu. Afişte, iki devrimci arkadaşı Hasan Şensoy, Paşa Güven de vardı. Devlet, iki faşisti de afişe eklemeyi unutmamıştı.
-Vecdi Çıracıoğlu-
-Bülent Uluer-
Yıllar kimi legal kimi illegal sınırları geçerek geçti: Almanya, Fransa, Suriye, Lübnan, İsveç; kimi zaman birlikte kimi zaman ayrı ayrı; sanki hiçbir yer onlar için yaşamı idame ettirmeye uygun değildi. Geride bıraktıkları her şey görünmez iplerle onları geriye çekiyordu. Bülent'le hayatları 1980 darbesinden kısa bir süre önce örgütsel olarak kesişmiş ve ülkeye dönünceye kadar da ortak çalışma içinde geçmişti.
-Mahir Sayın-
Biraz da Troçki gibidir; kitlelerin önünde onların ruhu gibi konuşur. Tabutunda yatan Dev-Genç'li o konuşunca dirilir. "Şehitler ölmez" diyenlerimiz, Bülent Uluer'i ne kadar dinlese yeridir. Çünkü onun sesinde, herkesi ifade eden, Türk ile Kürdü, enternasyonalist ile milliyi, atesit ile Müslümanı, Sünni ile Aleviyi, Ermeni ile hepimizi birleştiren tuhaf bir tını vardır.
-Veysi Sarısözen-
16 Mart 1978'de İstanbul Üniversitesi'ndeki katliamdan sonra arkadaşlarımızın cenazelerini uğurladığımız mitingde, her zaman olduğu gibi kürsüde gördüm son kez Bülent'i.
-Ali Rıza Tura-
1978 kuşağı Devrimci Gençlik Dernekleri Federasyonu (Dev-Genç) önce Genel Sekreteri ve sonradan Genel Başkan'ı Bülent arkadaşım ülkede 'Vur Emri' ile ülkenin her yerine donatılan afişlerle aranıyordu. Afişte, iki devrimci arkadaşı Hasan Şensoy, Paşa Güven de vardı. Devlet, iki faşisti de afişe eklemeyi unutmamıştı.
-Vecdi Çıracıoğlu-
"Yenilmek her zaman kaybetmek demek değildir. Spartaküs yenildiği için Spartaküs'tür; eğer Spartaküs yenseydi adı sanı bilinmeyen Roma komutanlarından biri olurdu. Spartaküs'ü herkes biliyor çünkü mücadele edip güzel yenilerek de tarihe geçmek mümkün. Mahir'i, Deniz'i ve İbo'yu halklarımız biliyor ama onları katledenleri hatırlayan yok. Öte yandan tarih, hayatı ve siyaseti sadece 'kazanmak' üzerine kurgulayanların yanılgılarıyla doludur…"
-Bülent Uluer-
Yıllar kimi legal kimi illegal sınırları geçerek geçti: Almanya, Fransa, Suriye, Lübnan, İsveç; kimi zaman birlikte kimi zaman ayrı ayrı; sanki hiçbir yer onlar için yaşamı idame ettirmeye uygun değildi. Geride bıraktıkları her şey görünmez iplerle onları geriye çekiyordu. Bülent'le hayatları 1980 darbesinden kısa bir süre önce örgütsel olarak kesişmiş ve ülkeye dönünceye kadar da ortak çalışma içinde geçmişti.
-Mahir Sayın-
Biraz da Troçki gibidir; kitlelerin önünde onların ruhu gibi konuşur. Tabutunda yatan Dev-Genç'li o konuşunca dirilir. "Şehitler ölmez" diyenlerimiz, Bülent Uluer'i ne kadar dinlese yeridir. Çünkü onun sesinde, herkesi ifade eden, Türk ile Kürdü, enternasyonalist ile milliyi, atesit ile Müslümanı, Sünni ile Aleviyi, Ermeni ile hepimizi birleştiren tuhaf bir tını vardır.
-Veysi Sarısözen-
16 Mart 1978'de İstanbul Üniversitesi'ndeki katliamdan sonra arkadaşlarımızın cenazelerini uğurladığımız mitingde, her zaman olduğu gibi kürsüde gördüm son kez Bülent'i.
-Ali Rıza Tura-
1978 kuşağı Devrimci Gençlik Dernekleri Federasyonu (Dev-Genç) önce Genel Sekreteri ve sonradan Genel Başkan'ı Bülent arkadaşım ülkede 'Vur Emri' ile ülkenin her yerine donatılan afişlerle aranıyordu. Afişte, iki devrimci arkadaşı Hasan Şensoy, Paşa Güven de vardı. Devlet, iki faşisti de afişe eklemeyi unutmamıştı.
-Vecdi Çıracıoğlu-
-Bülent Uluer-
Yıllar kimi legal kimi illegal sınırları geçerek geçti: Almanya, Fransa, Suriye, Lübnan, İsveç; kimi zaman birlikte kimi zaman ayrı ayrı; sanki hiçbir yer onlar için yaşamı idame ettirmeye uygun değildi. Geride bıraktıkları her şey görünmez iplerle onları geriye çekiyordu. Bülent'le hayatları 1980 darbesinden kısa bir süre önce örgütsel olarak kesişmiş ve ülkeye dönünceye kadar da ortak çalışma içinde geçmişti.
-Mahir Sayın-
Biraz da Troçki gibidir; kitlelerin önünde onların ruhu gibi konuşur. Tabutunda yatan Dev-Genç'li o konuşunca dirilir. "Şehitler ölmez" diyenlerimiz, Bülent Uluer'i ne kadar dinlese yeridir. Çünkü onun sesinde, herkesi ifade eden, Türk ile Kürdü, enternasyonalist ile milliyi, atesit ile Müslümanı, Sünni ile Aleviyi, Ermeni ile hepimizi birleştiren tuhaf bir tını vardır.
-Veysi Sarısözen-
16 Mart 1978'de İstanbul Üniversitesi'ndeki katliamdan sonra arkadaşlarımızın cenazelerini uğurladığımız mitingde, her zaman olduğu gibi kürsüde gördüm son kez Bülent'i.
-Ali Rıza Tura-
1978 kuşağı Devrimci Gençlik Dernekleri Federasyonu (Dev-Genç) önce Genel Sekreteri ve sonradan Genel Başkan'ı Bülent arkadaşım ülkede 'Vur Emri' ile ülkenin her yerine donatılan afişlerle aranıyordu. Afişte, iki devrimci arkadaşı Hasan Şensoy, Paşa Güven de vardı. Devlet, iki faşisti de afişe eklemeyi unutmamıştı.
-Vecdi Çıracıoğlu-
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.