9786053420309
533426
https://www.turkishbooks.com/books/bozkir-sevdasi-p533426.html
Bozkır Sevdası
7.2
Onlar içerde uğraşa dursun İlbey oğlunu otağdan çıkardı.
Güneş henüz doğmak üzereydi; Tanrı Dağlarının tepesindeki kar kızıla bürünmüştü.
Zirve her zamanki gibi dumanlıydı. Hafif rüzgarla birlikte bin bir çeşit çiçeğin kokusu geliyordu.
Çocuğu gökyüzüne doğru kaldırdı Onbaşı İlbey.
- Görklü Tanrım Ulu Tanrım. Dualarımızı geri çevirmedin bize Attan gönderdin. Ben de onu askerin olarak sana geri veriyorum diye bağırdı.
Bu sesleniş Tanrı Dağının yamaçlarında yankılanmış eteklerine ve bozkıra doğru yayılarak kaybolmuştu. Görülmeye değer bir manzaraydı. Onbaşı İlbey bebeği kaldırdığında Altar da yumruklarını sıkmıştı. Aynı anda uzaklardan bir Bozkurt uluması duyuldu.
Güneş henüz doğmak üzereydi; Tanrı Dağlarının tepesindeki kar kızıla bürünmüştü.
Zirve her zamanki gibi dumanlıydı. Hafif rüzgarla birlikte bin bir çeşit çiçeğin kokusu geliyordu.
Çocuğu gökyüzüne doğru kaldırdı Onbaşı İlbey.
- Görklü Tanrım Ulu Tanrım. Dualarımızı geri çevirmedin bize Attan gönderdin. Ben de onu askerin olarak sana geri veriyorum diye bağırdı.
Bu sesleniş Tanrı Dağının yamaçlarında yankılanmış eteklerine ve bozkıra doğru yayılarak kaybolmuştu. Görülmeye değer bir manzaraydı. Onbaşı İlbey bebeği kaldırdığında Altar da yumruklarını sıkmıştı. Aynı anda uzaklardan bir Bozkurt uluması duyuldu.
Onlar içerde uğraşa dursun İlbey oğlunu otağdan çıkardı.
Güneş henüz doğmak üzereydi; Tanrı Dağlarının tepesindeki kar kızıla bürünmüştü.
Zirve her zamanki gibi dumanlıydı. Hafif rüzgarla birlikte bin bir çeşit çiçeğin kokusu geliyordu.
Çocuğu gökyüzüne doğru kaldırdı Onbaşı İlbey.
- Görklü Tanrım Ulu Tanrım. Dualarımızı geri çevirmedin bize Attan gönderdin. Ben de onu askerin olarak sana geri veriyorum diye bağırdı.
Bu sesleniş Tanrı Dağının yamaçlarında yankılanmış eteklerine ve bozkıra doğru yayılarak kaybolmuştu. Görülmeye değer bir manzaraydı. Onbaşı İlbey bebeği kaldırdığında Altar da yumruklarını sıkmıştı. Aynı anda uzaklardan bir Bozkurt uluması duyuldu.
Güneş henüz doğmak üzereydi; Tanrı Dağlarının tepesindeki kar kızıla bürünmüştü.
Zirve her zamanki gibi dumanlıydı. Hafif rüzgarla birlikte bin bir çeşit çiçeğin kokusu geliyordu.
Çocuğu gökyüzüne doğru kaldırdı Onbaşı İlbey.
- Görklü Tanrım Ulu Tanrım. Dualarımızı geri çevirmedin bize Attan gönderdin. Ben de onu askerin olarak sana geri veriyorum diye bağırdı.
Bu sesleniş Tanrı Dağının yamaçlarında yankılanmış eteklerine ve bozkıra doğru yayılarak kaybolmuştu. Görülmeye değer bir manzaraydı. Onbaşı İlbey bebeği kaldırdığında Altar da yumruklarını sıkmıştı. Aynı anda uzaklardan bir Bozkurt uluması duyuldu.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.