9786057683434
552258
https://www.turkishbooks.com/books/bir-mutasavvifin-siyasi-hatiralari-p552258.html
Bir Mutasavvıfın Siyasi Hâtıraları Ahmed Mâhir Efendi'nin Hâtıratı, İnceleme-Metin, Belgeler ve Resimler
7.68
Tasavvuf klasikleri arasında önemli bir yere sahip olan İbn Atâullah İskenderî'nin Hikem'ine
yazmış olduğu kapsamlı şerhi ile tanınan Ahmed Mâhir Efendi (1861-1925), XIX. yüzyıl
Osmanlı ilim ve kültürüne önemli katkılarda bulunmuş bir din âlimi, devlet ve siyaset
adamıdır. Devletin çeşitli kademelerinde önemli vazifelerde bulunduktan sonra 1908'de
siyasi hayatı başlamış Meclis-i Meb'ûsan'da yedi yıl, Büyük Millet Meclisi ikinci devresinde de
iki yıl milletvekilliği yapmıştır. Meclis-i Meb'ûsan'da bulunduğu sırada geçici reislik ve birinci
reis vekilliği gibi görevlerde bulunmuştur. Ahmed Mâhir Efendi, siyasi kimliğinin yanı sıra
mutasavvıf kimliği ile de temayüz eden çok yönlü bir âlimdir. O, Hikem'i manzum olarak
tercüme etmenin yanı sıra çeşitli yerlerde yayınlanmış çoğu gün yüzüne çıkmamış şiirleriyle
edebî sahadaki ilgisini de ortaya koymuştur.
Hâtırat, Ahmed Mâhir Efendi'nin İstanbul'da bulunduğu yıllarda kendi el yazısı ile yazmış
olduğu günlüklerden oluşmaktadır. Hâtırat'ta ayrıntı kabilinden günlük hayatın rutini
sayılabilecek olayların yanı sıra döneme damga vuran çok mühim siyasi ve askerî hadiselere de yer verilmiştir. Mesela II. Meşrutiyet'in ilanı, II. Abdülhamid'in tahttan indirilmesi,
İttihatçıların idareyi ele alması, 31 Mart Vakası, kurulan ve devrilen hükûmetler, II.
Abdülhamid'in sürgünde bulunduğu Selanik'ten getirilerek Beylerbeyi Sarayı'na
yerleştirilmesi, Trablusgarp Savaşı, I. ve II. Balkan Savaşları, Çanakkale Savaşları, I. Dünya
Savaşı ve sonuçları, Kûtü'l-Amare zaferi, Anadolu'nun işgali, İstanbul'un işgali, Mustafa Kemal
Paşa'nın Anadolu'da başlattığı Millî Mücadele, Kuva-yı Milliye Hareketi gibi hadiseler
Hâtırat'ta geçen başlıca konular arasındadır.
Ahmed Mâhir Efendi'nin Hâtırat'ı, bir imparatorluğun çöküşü ile yeni bir devletin
kuruluşunun en kritik anlarını bir mutasavvıfın gözünden okuma imkânı vermesi açısından
önemli bir vesika hükmündedir. Hâtırat'ın bir başak özelliği de olayların cereyan ettiği esnada
yazılmış olmasıdır. Dolayısıyla mezkûr dönemi günbegün Ahmed Mâhir Efendi'nin
kaleminden takip etmek mümkündür.
yazmış olduğu kapsamlı şerhi ile tanınan Ahmed Mâhir Efendi (1861-1925), XIX. yüzyıl
Osmanlı ilim ve kültürüne önemli katkılarda bulunmuş bir din âlimi, devlet ve siyaset
adamıdır. Devletin çeşitli kademelerinde önemli vazifelerde bulunduktan sonra 1908'de
siyasi hayatı başlamış Meclis-i Meb'ûsan'da yedi yıl, Büyük Millet Meclisi ikinci devresinde de
iki yıl milletvekilliği yapmıştır. Meclis-i Meb'ûsan'da bulunduğu sırada geçici reislik ve birinci
reis vekilliği gibi görevlerde bulunmuştur. Ahmed Mâhir Efendi, siyasi kimliğinin yanı sıra
mutasavvıf kimliği ile de temayüz eden çok yönlü bir âlimdir. O, Hikem'i manzum olarak
tercüme etmenin yanı sıra çeşitli yerlerde yayınlanmış çoğu gün yüzüne çıkmamış şiirleriyle
edebî sahadaki ilgisini de ortaya koymuştur.
Hâtırat, Ahmed Mâhir Efendi'nin İstanbul'da bulunduğu yıllarda kendi el yazısı ile yazmış
olduğu günlüklerden oluşmaktadır. Hâtırat'ta ayrıntı kabilinden günlük hayatın rutini
sayılabilecek olayların yanı sıra döneme damga vuran çok mühim siyasi ve askerî hadiselere de yer verilmiştir. Mesela II. Meşrutiyet'in ilanı, II. Abdülhamid'in tahttan indirilmesi,
İttihatçıların idareyi ele alması, 31 Mart Vakası, kurulan ve devrilen hükûmetler, II.
Abdülhamid'in sürgünde bulunduğu Selanik'ten getirilerek Beylerbeyi Sarayı'na
yerleştirilmesi, Trablusgarp Savaşı, I. ve II. Balkan Savaşları, Çanakkale Savaşları, I. Dünya
Savaşı ve sonuçları, Kûtü'l-Amare zaferi, Anadolu'nun işgali, İstanbul'un işgali, Mustafa Kemal
Paşa'nın Anadolu'da başlattığı Millî Mücadele, Kuva-yı Milliye Hareketi gibi hadiseler
Hâtırat'ta geçen başlıca konular arasındadır.
Ahmed Mâhir Efendi'nin Hâtırat'ı, bir imparatorluğun çöküşü ile yeni bir devletin
kuruluşunun en kritik anlarını bir mutasavvıfın gözünden okuma imkânı vermesi açısından
önemli bir vesika hükmündedir. Hâtırat'ın bir başak özelliği de olayların cereyan ettiği esnada
yazılmış olmasıdır. Dolayısıyla mezkûr dönemi günbegün Ahmed Mâhir Efendi'nin
kaleminden takip etmek mümkündür.
Tasavvuf klasikleri arasında önemli bir yere sahip olan İbn Atâullah İskenderî'nin Hikem'ine
yazmış olduğu kapsamlı şerhi ile tanınan Ahmed Mâhir Efendi (1861-1925), XIX. yüzyıl
Osmanlı ilim ve kültürüne önemli katkılarda bulunmuş bir din âlimi, devlet ve siyaset
adamıdır. Devletin çeşitli kademelerinde önemli vazifelerde bulunduktan sonra 1908'de
siyasi hayatı başlamış Meclis-i Meb'ûsan'da yedi yıl, Büyük Millet Meclisi ikinci devresinde de
iki yıl milletvekilliği yapmıştır. Meclis-i Meb'ûsan'da bulunduğu sırada geçici reislik ve birinci
reis vekilliği gibi görevlerde bulunmuştur. Ahmed Mâhir Efendi, siyasi kimliğinin yanı sıra
mutasavvıf kimliği ile de temayüz eden çok yönlü bir âlimdir. O, Hikem'i manzum olarak
tercüme etmenin yanı sıra çeşitli yerlerde yayınlanmış çoğu gün yüzüne çıkmamış şiirleriyle
edebî sahadaki ilgisini de ortaya koymuştur.
Hâtırat, Ahmed Mâhir Efendi'nin İstanbul'da bulunduğu yıllarda kendi el yazısı ile yazmış
olduğu günlüklerden oluşmaktadır. Hâtırat'ta ayrıntı kabilinden günlük hayatın rutini
sayılabilecek olayların yanı sıra döneme damga vuran çok mühim siyasi ve askerî hadiselere de yer verilmiştir. Mesela II. Meşrutiyet'in ilanı, II. Abdülhamid'in tahttan indirilmesi,
İttihatçıların idareyi ele alması, 31 Mart Vakası, kurulan ve devrilen hükûmetler, II.
Abdülhamid'in sürgünde bulunduğu Selanik'ten getirilerek Beylerbeyi Sarayı'na
yerleştirilmesi, Trablusgarp Savaşı, I. ve II. Balkan Savaşları, Çanakkale Savaşları, I. Dünya
Savaşı ve sonuçları, Kûtü'l-Amare zaferi, Anadolu'nun işgali, İstanbul'un işgali, Mustafa Kemal
Paşa'nın Anadolu'da başlattığı Millî Mücadele, Kuva-yı Milliye Hareketi gibi hadiseler
Hâtırat'ta geçen başlıca konular arasındadır.
Ahmed Mâhir Efendi'nin Hâtırat'ı, bir imparatorluğun çöküşü ile yeni bir devletin
kuruluşunun en kritik anlarını bir mutasavvıfın gözünden okuma imkânı vermesi açısından
önemli bir vesika hükmündedir. Hâtırat'ın bir başak özelliği de olayların cereyan ettiği esnada
yazılmış olmasıdır. Dolayısıyla mezkûr dönemi günbegün Ahmed Mâhir Efendi'nin
kaleminden takip etmek mümkündür.
yazmış olduğu kapsamlı şerhi ile tanınan Ahmed Mâhir Efendi (1861-1925), XIX. yüzyıl
Osmanlı ilim ve kültürüne önemli katkılarda bulunmuş bir din âlimi, devlet ve siyaset
adamıdır. Devletin çeşitli kademelerinde önemli vazifelerde bulunduktan sonra 1908'de
siyasi hayatı başlamış Meclis-i Meb'ûsan'da yedi yıl, Büyük Millet Meclisi ikinci devresinde de
iki yıl milletvekilliği yapmıştır. Meclis-i Meb'ûsan'da bulunduğu sırada geçici reislik ve birinci
reis vekilliği gibi görevlerde bulunmuştur. Ahmed Mâhir Efendi, siyasi kimliğinin yanı sıra
mutasavvıf kimliği ile de temayüz eden çok yönlü bir âlimdir. O, Hikem'i manzum olarak
tercüme etmenin yanı sıra çeşitli yerlerde yayınlanmış çoğu gün yüzüne çıkmamış şiirleriyle
edebî sahadaki ilgisini de ortaya koymuştur.
Hâtırat, Ahmed Mâhir Efendi'nin İstanbul'da bulunduğu yıllarda kendi el yazısı ile yazmış
olduğu günlüklerden oluşmaktadır. Hâtırat'ta ayrıntı kabilinden günlük hayatın rutini
sayılabilecek olayların yanı sıra döneme damga vuran çok mühim siyasi ve askerî hadiselere de yer verilmiştir. Mesela II. Meşrutiyet'in ilanı, II. Abdülhamid'in tahttan indirilmesi,
İttihatçıların idareyi ele alması, 31 Mart Vakası, kurulan ve devrilen hükûmetler, II.
Abdülhamid'in sürgünde bulunduğu Selanik'ten getirilerek Beylerbeyi Sarayı'na
yerleştirilmesi, Trablusgarp Savaşı, I. ve II. Balkan Savaşları, Çanakkale Savaşları, I. Dünya
Savaşı ve sonuçları, Kûtü'l-Amare zaferi, Anadolu'nun işgali, İstanbul'un işgali, Mustafa Kemal
Paşa'nın Anadolu'da başlattığı Millî Mücadele, Kuva-yı Milliye Hareketi gibi hadiseler
Hâtırat'ta geçen başlıca konular arasındadır.
Ahmed Mâhir Efendi'nin Hâtırat'ı, bir imparatorluğun çöküşü ile yeni bir devletin
kuruluşunun en kritik anlarını bir mutasavvıfın gözünden okuma imkânı vermesi açısından
önemli bir vesika hükmündedir. Hâtırat'ın bir başak özelliği de olayların cereyan ettiği esnada
yazılmış olmasıdır. Dolayısıyla mezkûr dönemi günbegün Ahmed Mâhir Efendi'nin
kaleminden takip etmek mümkündür.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.