9786257002455
482597
https://www.turkishbooks.com/books/bir-bookstagramin-aforizmalari-p482597.html
Bir Bookstagramın Aforizmaları
10.332
"-Bir Yazar için erken yaşta alınabilecek en iyi eğitim nedir?
-Mutsuz bir çocukluk!
Yazma Üzerine / Ernest Hemingway"
Hayatta öyle bir an gelir ki, sevdiğiniz herkesi etkileyebilecek ama sizi sonsuza
kadar değiştirecek bir şeyler yapma ihtiyacı hissedersiniz. Hayatınızı değiştirmeniz
gerektiğine inandığınız bir yaşa gelirsiniz. Bu şu demektir ki, hayatınızdaki her
şeyin farkındasınızdır. Çocukken içe dönük olursunuz, kendi sorunlarınız kendiniz
içindir. Ama o farkındalık yaşına geldiğinizde, çevrenizde size ihtiyaç duyan
insanlar için de var olduğunuzu anlarsınız. Aslında ben bunu çok küçük yaşlarda
kazanmıştım. Yani bu farkındalığı. Ama bir şeyleri değiştirebilecek olduğum bir
yerde durmuyordum. Galiba şu an tam da o yerdeyim.
Tam da burada vermem gereken karar, bu yoldan çıkacak mıyım yoksa devam mı
edeceğim? Hemingway mutsuz bir çocukluktan söz etmişti. Ben bunu fazlasıyla
tecrübe ettim. Yani ne demek olduğunu iyi biliyorum. Mutsuz bir çocukluk, zor bir
yaşam ve hayat boyu maruz kalınan haksızlıklar... Ve görmek zorunda olduklarım...
Yalnızlık kimine göre bir tercih kimine göre ise bir zorunluluktur. Benim için ise
beni güçlü kılan bir silah. Ne kadar haksızlığa maruz kaldıysam insanlardan o kadar
uzaklaştım. Hayır, onlardan uzaklaşmak istediğim için değil, onların iki yüzlülüklerine katlanamadığım için. İnsanlardan ne kadar uzak durduysam o kadar
iyi bir yazar olabildim. Onlara yakın durdukça mutsuzluğum azaldı! ve samimiyetsiz
bir bedenin içinde yaşamak zorunda kaldım. O melankolik ruh hali kaybolunca
yazamıyorum. Şizofreni gibi bir şey bu. Böyle bir şey mümkün mü bilmiyorum ama
ben kendimi istediğim zaman farklı ruhsal durumlara sokabiliyorum. Psikolojik
desek daha yerinde olur.
Bu yazının aslında tam da bir arka kapak yazısı olarak tasarlanması gerekiyordu
ama böylesi bence fazla samimiyetsiz olurdu. Bu yüzden bu kitabın arkasındaki
yazının okuyucuya bir mektup olmasının daha doğru olacağına inandım. Zira kitabı
okumaya başladıkça anlayacaksınız ki her bir yazı birer mektup. Tek yapmanız
gereken bu mektuplardan hangisinin size yazıldığını bulmak. Aslında bunu ben de
size söyleyebilirdim ama kendi gerçeğinizi kendiniz bulmalısınız. Ancak o zaman
içinizdeki size ulaşabilirsiniz...
-Mutsuz bir çocukluk!
Yazma Üzerine / Ernest Hemingway"
Hayatta öyle bir an gelir ki, sevdiğiniz herkesi etkileyebilecek ama sizi sonsuza
kadar değiştirecek bir şeyler yapma ihtiyacı hissedersiniz. Hayatınızı değiştirmeniz
gerektiğine inandığınız bir yaşa gelirsiniz. Bu şu demektir ki, hayatınızdaki her
şeyin farkındasınızdır. Çocukken içe dönük olursunuz, kendi sorunlarınız kendiniz
içindir. Ama o farkındalık yaşına geldiğinizde, çevrenizde size ihtiyaç duyan
insanlar için de var olduğunuzu anlarsınız. Aslında ben bunu çok küçük yaşlarda
kazanmıştım. Yani bu farkındalığı. Ama bir şeyleri değiştirebilecek olduğum bir
yerde durmuyordum. Galiba şu an tam da o yerdeyim.
Tam da burada vermem gereken karar, bu yoldan çıkacak mıyım yoksa devam mı
edeceğim? Hemingway mutsuz bir çocukluktan söz etmişti. Ben bunu fazlasıyla
tecrübe ettim. Yani ne demek olduğunu iyi biliyorum. Mutsuz bir çocukluk, zor bir
yaşam ve hayat boyu maruz kalınan haksızlıklar... Ve görmek zorunda olduklarım...
Yalnızlık kimine göre bir tercih kimine göre ise bir zorunluluktur. Benim için ise
beni güçlü kılan bir silah. Ne kadar haksızlığa maruz kaldıysam insanlardan o kadar
uzaklaştım. Hayır, onlardan uzaklaşmak istediğim için değil, onların iki yüzlülüklerine katlanamadığım için. İnsanlardan ne kadar uzak durduysam o kadar
iyi bir yazar olabildim. Onlara yakın durdukça mutsuzluğum azaldı! ve samimiyetsiz
bir bedenin içinde yaşamak zorunda kaldım. O melankolik ruh hali kaybolunca
yazamıyorum. Şizofreni gibi bir şey bu. Böyle bir şey mümkün mü bilmiyorum ama
ben kendimi istediğim zaman farklı ruhsal durumlara sokabiliyorum. Psikolojik
desek daha yerinde olur.
Bu yazının aslında tam da bir arka kapak yazısı olarak tasarlanması gerekiyordu
ama böylesi bence fazla samimiyetsiz olurdu. Bu yüzden bu kitabın arkasındaki
yazının okuyucuya bir mektup olmasının daha doğru olacağına inandım. Zira kitabı
okumaya başladıkça anlayacaksınız ki her bir yazı birer mektup. Tek yapmanız
gereken bu mektuplardan hangisinin size yazıldığını bulmak. Aslında bunu ben de
size söyleyebilirdim ama kendi gerçeğinizi kendiniz bulmalısınız. Ancak o zaman
içinizdeki size ulaşabilirsiniz...
"-Bir Yazar için erken yaşta alınabilecek en iyi eğitim nedir?
-Mutsuz bir çocukluk!
Yazma Üzerine / Ernest Hemingway"
Hayatta öyle bir an gelir ki, sevdiğiniz herkesi etkileyebilecek ama sizi sonsuza
kadar değiştirecek bir şeyler yapma ihtiyacı hissedersiniz. Hayatınızı değiştirmeniz
gerektiğine inandığınız bir yaşa gelirsiniz. Bu şu demektir ki, hayatınızdaki her
şeyin farkındasınızdır. Çocukken içe dönük olursunuz, kendi sorunlarınız kendiniz
içindir. Ama o farkındalık yaşına geldiğinizde, çevrenizde size ihtiyaç duyan
insanlar için de var olduğunuzu anlarsınız. Aslında ben bunu çok küçük yaşlarda
kazanmıştım. Yani bu farkındalığı. Ama bir şeyleri değiştirebilecek olduğum bir
yerde durmuyordum. Galiba şu an tam da o yerdeyim.
Tam da burada vermem gereken karar, bu yoldan çıkacak mıyım yoksa devam mı
edeceğim? Hemingway mutsuz bir çocukluktan söz etmişti. Ben bunu fazlasıyla
tecrübe ettim. Yani ne demek olduğunu iyi biliyorum. Mutsuz bir çocukluk, zor bir
yaşam ve hayat boyu maruz kalınan haksızlıklar... Ve görmek zorunda olduklarım...
Yalnızlık kimine göre bir tercih kimine göre ise bir zorunluluktur. Benim için ise
beni güçlü kılan bir silah. Ne kadar haksızlığa maruz kaldıysam insanlardan o kadar
uzaklaştım. Hayır, onlardan uzaklaşmak istediğim için değil, onların iki yüzlülüklerine katlanamadığım için. İnsanlardan ne kadar uzak durduysam o kadar
iyi bir yazar olabildim. Onlara yakın durdukça mutsuzluğum azaldı! ve samimiyetsiz
bir bedenin içinde yaşamak zorunda kaldım. O melankolik ruh hali kaybolunca
yazamıyorum. Şizofreni gibi bir şey bu. Böyle bir şey mümkün mü bilmiyorum ama
ben kendimi istediğim zaman farklı ruhsal durumlara sokabiliyorum. Psikolojik
desek daha yerinde olur.
Bu yazının aslında tam da bir arka kapak yazısı olarak tasarlanması gerekiyordu
ama böylesi bence fazla samimiyetsiz olurdu. Bu yüzden bu kitabın arkasındaki
yazının okuyucuya bir mektup olmasının daha doğru olacağına inandım. Zira kitabı
okumaya başladıkça anlayacaksınız ki her bir yazı birer mektup. Tek yapmanız
gereken bu mektuplardan hangisinin size yazıldığını bulmak. Aslında bunu ben de
size söyleyebilirdim ama kendi gerçeğinizi kendiniz bulmalısınız. Ancak o zaman
içinizdeki size ulaşabilirsiniz...
-Mutsuz bir çocukluk!
Yazma Üzerine / Ernest Hemingway"
Hayatta öyle bir an gelir ki, sevdiğiniz herkesi etkileyebilecek ama sizi sonsuza
kadar değiştirecek bir şeyler yapma ihtiyacı hissedersiniz. Hayatınızı değiştirmeniz
gerektiğine inandığınız bir yaşa gelirsiniz. Bu şu demektir ki, hayatınızdaki her
şeyin farkındasınızdır. Çocukken içe dönük olursunuz, kendi sorunlarınız kendiniz
içindir. Ama o farkındalık yaşına geldiğinizde, çevrenizde size ihtiyaç duyan
insanlar için de var olduğunuzu anlarsınız. Aslında ben bunu çok küçük yaşlarda
kazanmıştım. Yani bu farkındalığı. Ama bir şeyleri değiştirebilecek olduğum bir
yerde durmuyordum. Galiba şu an tam da o yerdeyim.
Tam da burada vermem gereken karar, bu yoldan çıkacak mıyım yoksa devam mı
edeceğim? Hemingway mutsuz bir çocukluktan söz etmişti. Ben bunu fazlasıyla
tecrübe ettim. Yani ne demek olduğunu iyi biliyorum. Mutsuz bir çocukluk, zor bir
yaşam ve hayat boyu maruz kalınan haksızlıklar... Ve görmek zorunda olduklarım...
Yalnızlık kimine göre bir tercih kimine göre ise bir zorunluluktur. Benim için ise
beni güçlü kılan bir silah. Ne kadar haksızlığa maruz kaldıysam insanlardan o kadar
uzaklaştım. Hayır, onlardan uzaklaşmak istediğim için değil, onların iki yüzlülüklerine katlanamadığım için. İnsanlardan ne kadar uzak durduysam o kadar
iyi bir yazar olabildim. Onlara yakın durdukça mutsuzluğum azaldı! ve samimiyetsiz
bir bedenin içinde yaşamak zorunda kaldım. O melankolik ruh hali kaybolunca
yazamıyorum. Şizofreni gibi bir şey bu. Böyle bir şey mümkün mü bilmiyorum ama
ben kendimi istediğim zaman farklı ruhsal durumlara sokabiliyorum. Psikolojik
desek daha yerinde olur.
Bu yazının aslında tam da bir arka kapak yazısı olarak tasarlanması gerekiyordu
ama böylesi bence fazla samimiyetsiz olurdu. Bu yüzden bu kitabın arkasındaki
yazının okuyucuya bir mektup olmasının daha doğru olacağına inandım. Zira kitabı
okumaya başladıkça anlayacaksınız ki her bir yazı birer mektup. Tek yapmanız
gereken bu mektuplardan hangisinin size yazıldığını bulmak. Aslında bunu ben de
size söyleyebilirdim ama kendi gerçeğinizi kendiniz bulmalısınız. Ancak o zaman
içinizdeki size ulaşabilirsiniz...
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.