Bir Başka Açıdan Teokrasi Sekülerizm Bizantinizm Laisizm

Stok Kodu:
9786050672619
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
336
Baskı:
4
Basım Tarihi:
2020-06
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
10.50
8.40
9786050672619
501600
Bir Başka Açıdan Teokrasi Sekülerizm Bizantinizm Laisizm
Bir Başka Açıdan Teokrasi Sekülerizm Bizantinizm Laisizm
8.4
Laiklik bize hep "Din ve devletin ayrılığı" olarak anlatıldı. Oysa Laiklik Kilise ile devlet arasındaki ilişkiyi
düzenleyen bir paylaşım, mütareke, iş bölümünü ifade eden, meşruiyetini İncil'deki "Tanrının hakkını Tanrıya,
Sezar'ın hakkını Sezar'a verin" diyen hükmünden alan bir kurumdu. Batıda "Kilise"den kasıt "Vatikan devleti" idi.
Ve Vatikan dünyadaki tüm Katolik mirasının tek temsilcisi olan egemen bir devletti. Bu egemenlik çatışmasını sona
erdirmek için ruhbanlı, Tanrı adına egemen kiliselerin siyasal egemenlerle ilişkisini düzenleyecekti.
Bize kimse, Fransa'nın, Strasbourg'u da içine alan Alsace Laurenne bölgesinde Laikliğin geçerli olmadığını,
Fransa'daki okulların ve sağlık kuruluşlarının büyük bir bölümünün kiliseye bağlı olduğunu söylemedi. AB ülkeleri
de dahil dünyadaki ülkelerin çok büyük bir bölümünde Laiklik kuralları geçerli değildir. Devletlerin çoğunun resmi
dininin ötesinde resmi mezhebleri vardı. Laiklikle Demokrasi ya da Cumhuriyet arasında doğrudan bir ilişki yoktu..
Laiklik ile Sekülarizm aynı şey mi idi? Bizantinizm nasıl bir şeydi? Roma'da devlet kiliseye egemendi, ama batı
Roma'da Laiklik kuralları geçerli idi. Laiklik Hristiyan dünyasında sadece Katoliklik açısında bir anlam taşıyordu.
Yoksa Protestanlar daha çok seküler bir bakış açısına sahipti. Ortadokslar ise Bizantinist'ti.
Osmanlı "Teokrat" bir devlet mi idi? "Halife" Allah'ı ya da İslam'ı mı temsil ediyordu, yoksa Müslümanları mı!
İslam'daki sizden olan "ulul emr" ne anlama geliyordu.. Müslümanları temsil eden, yetkisini Müslümanların
tercihinden alan ve Müslümanlara hesap veren, Müslümanların maslahatını gözeten ve onları temsil eden bir bir
kimliği mi ifade ediyordu?
İslam bir "Din" idi ama Hristiyanlık bir "Religio" idi. Hristiyanlık bu anlamda bir kültürel kimlik ve aidiyeti mi
ifade ediyordu.
Laik bir ülkede, resmi ideoloji dinleştirilebilir mi? Mesela "Türkün dini Kemalizmdir" denilen bir ülkede Atatürk
ilke ve inkılablarına sadakat andı içmmeye zorlanmak ne anlama geliyor. Birilerine göre "Laiklik olmadan
Cumhuriyet, Cumhuriyet olmadan Demokrasi olmaz"dı. Peki, İngiltere'yi ne yapacağız. İngiltere'nin resmi kilisesi
ve Demokrasi'nin beşiği kabul edilen İngiltere Monarşi ile yönetiliyordu.
Dilipak Türkiye'de en çok tartışılan, uğruna darbeler yapılan bir kavramı bir başka açıdan anlamaya, anlatmaya,
yorumlamaya çalışıyor. Türkiye'de Laiklik tecrübesi, Laikçilerin trajı-komik Laikçi pratikleri, "Laik-İslam" projesi,
Kemalistlerin Laiklik konusunu Cumhuriyetle ilişkilendirmeleri ve dünden bugüne yaşananlar.
Laiklik bize hep "Din ve devletin ayrılığı" olarak anlatıldı. Oysa Laiklik Kilise ile devlet arasındaki ilişkiyi
düzenleyen bir paylaşım, mütareke, iş bölümünü ifade eden, meşruiyetini İncil'deki "Tanrının hakkını Tanrıya,
Sezar'ın hakkını Sezar'a verin" diyen hükmünden alan bir kurumdu. Batıda "Kilise"den kasıt "Vatikan devleti" idi.
Ve Vatikan dünyadaki tüm Katolik mirasının tek temsilcisi olan egemen bir devletti. Bu egemenlik çatışmasını sona
erdirmek için ruhbanlı, Tanrı adına egemen kiliselerin siyasal egemenlerle ilişkisini düzenleyecekti.
Bize kimse, Fransa'nın, Strasbourg'u da içine alan Alsace Laurenne bölgesinde Laikliğin geçerli olmadığını,
Fransa'daki okulların ve sağlık kuruluşlarının büyük bir bölümünün kiliseye bağlı olduğunu söylemedi. AB ülkeleri
de dahil dünyadaki ülkelerin çok büyük bir bölümünde Laiklik kuralları geçerli değildir. Devletlerin çoğunun resmi
dininin ötesinde resmi mezhebleri vardı. Laiklikle Demokrasi ya da Cumhuriyet arasında doğrudan bir ilişki yoktu..
Laiklik ile Sekülarizm aynı şey mi idi? Bizantinizm nasıl bir şeydi? Roma'da devlet kiliseye egemendi, ama batı
Roma'da Laiklik kuralları geçerli idi. Laiklik Hristiyan dünyasında sadece Katoliklik açısında bir anlam taşıyordu.
Yoksa Protestanlar daha çok seküler bir bakış açısına sahipti. Ortadokslar ise Bizantinist'ti.
Osmanlı "Teokrat" bir devlet mi idi? "Halife" Allah'ı ya da İslam'ı mı temsil ediyordu, yoksa Müslümanları mı!
İslam'daki sizden olan "ulul emr" ne anlama geliyordu.. Müslümanları temsil eden, yetkisini Müslümanların
tercihinden alan ve Müslümanlara hesap veren, Müslümanların maslahatını gözeten ve onları temsil eden bir bir
kimliği mi ifade ediyordu?
İslam bir "Din" idi ama Hristiyanlık bir "Religio" idi. Hristiyanlık bu anlamda bir kültürel kimlik ve aidiyeti mi
ifade ediyordu.
Laik bir ülkede, resmi ideoloji dinleştirilebilir mi? Mesela "Türkün dini Kemalizmdir" denilen bir ülkede Atatürk
ilke ve inkılablarına sadakat andı içmmeye zorlanmak ne anlama geliyor. Birilerine göre "Laiklik olmadan
Cumhuriyet, Cumhuriyet olmadan Demokrasi olmaz"dı. Peki, İngiltere'yi ne yapacağız. İngiltere'nin resmi kilisesi
ve Demokrasi'nin beşiği kabul edilen İngiltere Monarşi ile yönetiliyordu.
Dilipak Türkiye'de en çok tartışılan, uğruna darbeler yapılan bir kavramı bir başka açıdan anlamaya, anlatmaya,
yorumlamaya çalışıyor. Türkiye'de Laiklik tecrübesi, Laikçilerin trajı-komik Laikçi pratikleri, "Laik-İslam" projesi,
Kemalistlerin Laiklik konusunu Cumhuriyetle ilişkilendirmeleri ve dünden bugüne yaşananlar.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat