Bilimin İcadı - Bilim Devrimi'nin Yeni Bir Tarihi

Stok Kodu:
9789750843808
Boyut:
165-240
Sayfa Sayısı:
680
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-01
Çeviren:
Nurettin Elhüseyni
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
19.50
15.60
9789750843808
458960
Bilimin İcadı - Bilim Devrimi'nin Yeni Bir Tarihi
Bilimin İcadı - Bilim Devrimi'nin Yeni Bir Tarihi
15.6
Bugünkü şekliyle bilim, 16. yüzyılın ikinci yarısında Avrupa'da ortaya çıkıp zaman­la Avrupa'nın diğer medeniyetlere üstünlüğünün başlıca unsurlarından biri haline gelmiştir. Diğer medeniyetler bu üstünlükle ilk önce uğradıkları askeri yenilgiler yoluyla karşılaşmışlar ve zamanla bilimin, hayatın diğer yönlerinde oynadığı rolün de farkına varmışlardır. Sonuçta bilim, çağdaşlaşma sürecinde Batı'dan ithal edilen kültür unsurlarının en önemlisi olmuştur.

Wootton'un çalışması, Avrupa'da bilimin gelişimini Yenidünya'nın keşfedildiği 1492 yılından Newtoncılığın Avrupa'da yayıldığı 1750'lere kadarki entelektüel mace­ranın dil ve edebiyatta bıraktığı izleri sürerek ele alıyor. Temel tezi, çağdaş bilimin, göklerde değişimin mümkün olduğunun görüldüğü 1572 yılı ile renklerin kaynağı­nın ışıkta olduğunun anlaşıldığı 1704 yılları arasında icat edilerek evrildiği ve bu sürecin, dönemin dillerine de yansıdığıdır.

Bu kültürel değişimi ele alan Wootton, Batı dillerinde 1492'den önce de mevcut olan ilerleme, olgu, deney, hipotez, teori gibi kelimelerin anlamlarının kökten bir deği­şimle bilimsel düşünmeyi mümkün kılan aletlere dönüşmesi sürecini akıcı bir üs­lupla okura aktarıyor. Böylece Bilimin İcadı, şehitleri (Bruno, Galileo), kahramanları (Kepler, Boyle), propagandacıları (Voltaire, Diderot) ve emekçileri (Gilbert, Hooke) ile Avrupa'da yaşanan bu çığır açıcı dönüşümün hikâyesini anlatırken aynı tarihlerde dünyanın geri kalanında benzeri bir değişimin neden yaşanmadığı sorusunun ceva­bına da katkıda bulunuyor.
Bugünkü şekliyle bilim, 16. yüzyılın ikinci yarısında Avrupa'da ortaya çıkıp zaman­la Avrupa'nın diğer medeniyetlere üstünlüğünün başlıca unsurlarından biri haline gelmiştir. Diğer medeniyetler bu üstünlükle ilk önce uğradıkları askeri yenilgiler yoluyla karşılaşmışlar ve zamanla bilimin, hayatın diğer yönlerinde oynadığı rolün de farkına varmışlardır. Sonuçta bilim, çağdaşlaşma sürecinde Batı'dan ithal edilen kültür unsurlarının en önemlisi olmuştur.

Wootton'un çalışması, Avrupa'da bilimin gelişimini Yenidünya'nın keşfedildiği 1492 yılından Newtoncılığın Avrupa'da yayıldığı 1750'lere kadarki entelektüel mace­ranın dil ve edebiyatta bıraktığı izleri sürerek ele alıyor. Temel tezi, çağdaş bilimin, göklerde değişimin mümkün olduğunun görüldüğü 1572 yılı ile renklerin kaynağı­nın ışıkta olduğunun anlaşıldığı 1704 yılları arasında icat edilerek evrildiği ve bu sürecin, dönemin dillerine de yansıdığıdır.

Bu kültürel değişimi ele alan Wootton, Batı dillerinde 1492'den önce de mevcut olan ilerleme, olgu, deney, hipotez, teori gibi kelimelerin anlamlarının kökten bir deği­şimle bilimsel düşünmeyi mümkün kılan aletlere dönüşmesi sürecini akıcı bir üs­lupla okura aktarıyor. Böylece Bilimin İcadı, şehitleri (Bruno, Galileo), kahramanları (Kepler, Boyle), propagandacıları (Voltaire, Diderot) ve emekçileri (Gilbert, Hooke) ile Avrupa'da yaşanan bu çığır açıcı dönüşümün hikâyesini anlatırken aynı tarihlerde dünyanın geri kalanında benzeri bir değişimin neden yaşanmadığı sorusunun ceva­bına da katkıda bulunuyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat