9799758496784
52667
https://www.turkishbooks.com/books/avrupayla-dansimiz-p52667.html
Avrupa'yla Dansımız
1.11
15. yüzyılda fethettikleri İstanbul'dan yola çıkarak Orta Avrupa'ya kadar ilerleyen Türkler, Orta Asya'da başlayan uzun yürüyüşleri boyunca dünyaya nam salacak dev bir imparatorluk kurmayı başardılar. Doğu'nun ve Batı'nın imparatorlukları korkusuzca gözlerinin içine bakan bu halk karşısında ne yapacaklarını bilemediler. Fakat Arnavutluk'tan İran'a, Mısır'dan Kafkasya'ya kadar ulaşan bu imparatorluğun önlenemez yürüyüşü 1580'de Viyana kapılarında son buldu. Bundan sonra gelen çöküş süreci boyunca eksikliklerini kapatmak için Batı'yı yakalamaya çalışan Osmanlı İmparatorluğu, mağlup olarak çıktığı Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra daha fazla hayatta kalamadı. O günden sonra kurulan Türkiye Cumhuriyeti ise büyük bir kararlılıkla yüzünü Avrupa'ya döndü. Tarihte ikinci kez, fakat bu sefer bambaşka koşullarda göz göze gelen Türkler ve Avrupalıların dansı, bugün hala devam ediyor. Fakat artık daha romantik bir müzik eşliğinde...
Avrupa devletlerinin bir araya gelerek birlik kurmaları fikrinin ortaya çıktığı günden, bunun sistemleştiği güne kadar yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmeleri bu kadar sade ve akıcı bir dille daha önce hiç okumadınız. AB'nin kuruluş süreci eşliğinde kısa bir Avrupa tarihi bilgisi sunan bu kitap, Türkiye'nin bu maceraya katılışını açıklarken, aynı zamanda erken dönem cumhuriyet tarihinden kesitlere de yer vererek içeriğine bir siyasi tarih çalışmasının zenginliğini katmayı başarıyor. Türkiye'nin birlik ile ilişkilerinin inişli çıkışlı doğasını başarılı bir şekilde anlatarak olayları müzakere sürecinin başlangıcına kadar getiriyor. İşte tarihi aşamalarıyla Türkiye'nin Avrupa macerasının iç yüzü ve işte Avrupa'yla dansımız...
15. yüzyılda fethettikleri İstanbul'dan yola çıkarak Orta Avrupa'ya kadar ilerleyen Türkler, Orta Asya'da başlayan uzun yürüyüşleri boyunca dünyaya nam salacak dev bir imparatorluk kurmayı başardılar. Doğu'nun ve Batı'nın imparatorlukları korkusuzca gözlerinin içine bakan bu halk karşısında ne yapacaklarını bilemediler. Fakat Arnavutluk'tan İran'a, Mısır'dan Kafkasya'ya kadar ulaşan bu imparatorluğun önlenemez yürüyüşü 1580'de Viyana kapılarında son buldu. Bundan sonra gelen çöküş süreci boyunca eksikliklerini kapatmak için Batı'yı yakalamaya çalışan Osmanlı İmparatorluğu, mağlup olarak çıktığı Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra daha fazla hayatta kalamadı. O günden sonra kurulan Türkiye Cumhuriyeti ise büyük bir kararlılıkla yüzünü Avrupa'ya döndü. Tarihte ikinci kez, fakat bu sefer bambaşka koşullarda göz göze gelen Türkler ve Avrupalıların dansı, bugün hala devam ediyor. Fakat artık daha romantik bir müzik eşliğinde...
Avrupa devletlerinin bir araya gelerek birlik kurmaları fikrinin ortaya çıktığı günden, bunun sistemleştiği güne kadar yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmeleri bu kadar sade ve akıcı bir dille daha önce hiç okumadınız. AB'nin kuruluş süreci eşliğinde kısa bir Avrupa tarihi bilgisi sunan bu kitap, Türkiye'nin bu maceraya katılışını açıklarken, aynı zamanda erken dönem cumhuriyet tarihinden kesitlere de yer vererek içeriğine bir siyasi tarih çalışmasının zenginliğini katmayı başarıyor. Türkiye'nin birlik ile ilişkilerinin inişli çıkışlı doğasını başarılı bir şekilde anlatarak olayları müzakere sürecinin başlangıcına kadar getiriyor. İşte tarihi aşamalarıyla Türkiye'nin Avrupa macerasının iç yüzü ve işte Avrupa'yla dansımız...
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.