9786055055332
399965
https://www.turkishbooks.com/books/anne-bak-kim-geldi-p399965.html
Anne Bak Kim Geldi?
3.36
Türk polisiye edebiyatının en üretken kalemlerinden biri olan Ayşe Erbulak'ın Anne Bak Kim Geldi? isimli 5. romanı okurlarla buluşuyor.
Ayşe Erbulak, hikâyede boşluklar bırakmadan, üstelik katili romanın başında okuyucuya sunarak, bu tür kurgularda karşılaşılan zorlukların üstesinden ustalıkla geliyor. 30 yıl önce kaybolan bir anne ve annesini bulamadığı için teselliyi yurtdışına gitmekle bulan bir oğul; bir anneyi öldürecek kadar gözünü karartmış başka bir roman kahramanı...
Katilin, cinayet işlemesine sebep olan olayların üzerine cesaretle giden Erbulak, romanda okurlarına büyük bir vicdan muhasebesi de yaptırıyor. Romanın sırrı ve büyüsü ise şu cümlede saklı: "Bu dünya ikimize dar kızım... Ya sen öleceksin, ya ben!"
"Başı dönüyor, denizde değil de bulut kadar yumuşak bir hortumun içinde hızla dönüyordu. Bu dünyadan göçüyor olduğunu, çocuklarını, torunlarını bir daha göremeyeceğini düşündü. Balık etli olmasına karşın kendisini gramdan bile daha hafif hissetti. Şu anda gördükleri denize girdiği sırada etrafında gördüklerine benzemiyordu. Pastel renkler giderek siyaha boyanıyordu. Hem kör, hem sağır olmuştu. Bir uçtuğunu, bir dünyanın en dibinde bir noktaya doğru hızla çekildiğini hissetti. Acaba hangisi üstün gelecekti? Bu his ona tansiyonunun düşmüş olacağını hatırlattı bir an. İstemediği halde su yutuyordu. Artık gözlerinde sadece karanlık vardı, derin, dipsiz bir karanlık. Kendinden geçerken başına gelen şeyi algıladı."
Ayşe Erbulak, hikâyede boşluklar bırakmadan, üstelik katili romanın başında okuyucuya sunarak, bu tür kurgularda karşılaşılan zorlukların üstesinden ustalıkla geliyor. 30 yıl önce kaybolan bir anne ve annesini bulamadığı için teselliyi yurtdışına gitmekle bulan bir oğul; bir anneyi öldürecek kadar gözünü karartmış başka bir roman kahramanı...
Katilin, cinayet işlemesine sebep olan olayların üzerine cesaretle giden Erbulak, romanda okurlarına büyük bir vicdan muhasebesi de yaptırıyor. Romanın sırrı ve büyüsü ise şu cümlede saklı: "Bu dünya ikimize dar kızım... Ya sen öleceksin, ya ben!"
"Başı dönüyor, denizde değil de bulut kadar yumuşak bir hortumun içinde hızla dönüyordu. Bu dünyadan göçüyor olduğunu, çocuklarını, torunlarını bir daha göremeyeceğini düşündü. Balık etli olmasına karşın kendisini gramdan bile daha hafif hissetti. Şu anda gördükleri denize girdiği sırada etrafında gördüklerine benzemiyordu. Pastel renkler giderek siyaha boyanıyordu. Hem kör, hem sağır olmuştu. Bir uçtuğunu, bir dünyanın en dibinde bir noktaya doğru hızla çekildiğini hissetti. Acaba hangisi üstün gelecekti? Bu his ona tansiyonunun düşmüş olacağını hatırlattı bir an. İstemediği halde su yutuyordu. Artık gözlerinde sadece karanlık vardı, derin, dipsiz bir karanlık. Kendinden geçerken başına gelen şeyi algıladı."
Türk polisiye edebiyatının en üretken kalemlerinden biri olan Ayşe Erbulak'ın Anne Bak Kim Geldi? isimli 5. romanı okurlarla buluşuyor.
Ayşe Erbulak, hikâyede boşluklar bırakmadan, üstelik katili romanın başında okuyucuya sunarak, bu tür kurgularda karşılaşılan zorlukların üstesinden ustalıkla geliyor. 30 yıl önce kaybolan bir anne ve annesini bulamadığı için teselliyi yurtdışına gitmekle bulan bir oğul; bir anneyi öldürecek kadar gözünü karartmış başka bir roman kahramanı...
Katilin, cinayet işlemesine sebep olan olayların üzerine cesaretle giden Erbulak, romanda okurlarına büyük bir vicdan muhasebesi de yaptırıyor. Romanın sırrı ve büyüsü ise şu cümlede saklı: "Bu dünya ikimize dar kızım... Ya sen öleceksin, ya ben!"
"Başı dönüyor, denizde değil de bulut kadar yumuşak bir hortumun içinde hızla dönüyordu. Bu dünyadan göçüyor olduğunu, çocuklarını, torunlarını bir daha göremeyeceğini düşündü. Balık etli olmasına karşın kendisini gramdan bile daha hafif hissetti. Şu anda gördükleri denize girdiği sırada etrafında gördüklerine benzemiyordu. Pastel renkler giderek siyaha boyanıyordu. Hem kör, hem sağır olmuştu. Bir uçtuğunu, bir dünyanın en dibinde bir noktaya doğru hızla çekildiğini hissetti. Acaba hangisi üstün gelecekti? Bu his ona tansiyonunun düşmüş olacağını hatırlattı bir an. İstemediği halde su yutuyordu. Artık gözlerinde sadece karanlık vardı, derin, dipsiz bir karanlık. Kendinden geçerken başına gelen şeyi algıladı."
Ayşe Erbulak, hikâyede boşluklar bırakmadan, üstelik katili romanın başında okuyucuya sunarak, bu tür kurgularda karşılaşılan zorlukların üstesinden ustalıkla geliyor. 30 yıl önce kaybolan bir anne ve annesini bulamadığı için teselliyi yurtdışına gitmekle bulan bir oğul; bir anneyi öldürecek kadar gözünü karartmış başka bir roman kahramanı...
Katilin, cinayet işlemesine sebep olan olayların üzerine cesaretle giden Erbulak, romanda okurlarına büyük bir vicdan muhasebesi de yaptırıyor. Romanın sırrı ve büyüsü ise şu cümlede saklı: "Bu dünya ikimize dar kızım... Ya sen öleceksin, ya ben!"
"Başı dönüyor, denizde değil de bulut kadar yumuşak bir hortumun içinde hızla dönüyordu. Bu dünyadan göçüyor olduğunu, çocuklarını, torunlarını bir daha göremeyeceğini düşündü. Balık etli olmasına karşın kendisini gramdan bile daha hafif hissetti. Şu anda gördükleri denize girdiği sırada etrafında gördüklerine benzemiyordu. Pastel renkler giderek siyaha boyanıyordu. Hem kör, hem sağır olmuştu. Bir uçtuğunu, bir dünyanın en dibinde bir noktaya doğru hızla çekildiğini hissetti. Acaba hangisi üstün gelecekti? Bu his ona tansiyonunun düşmüş olacağını hatırlattı bir an. İstemediği halde su yutuyordu. Artık gözlerinde sadece karanlık vardı, derin, dipsiz bir karanlık. Kendinden geçerken başına gelen şeyi algıladı."
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.