9786059883429
563830
https://www.turkishbooks.com/books/akilli-oykuler-3-dizi-p563830.html
Akıllı Öyküler (3 Dizi)
13.2
ÇILGIN KARINCA
?Ben de anlamıyorum. Niçin bu kadar çalışıyorlar. Durmak nedir bilmiyorlar. Çok sıkıldım. Anneme, babama soruyorum. Onlar da: ?Kışın kimseye muhtaç olmamak için" diyorlar. Benim ilk kışım olacak. Sence de bu kadar çalışmak, hazırlanmak gerekli mi?" diye sordu.
BALIĞIN DERSİ
?O da ne? Neler oluyor? Bu balık akvaryumdaydı, nasıl havuza geldi? Allah, Allah!" der. Balık, öfkeli ve sert bir şekilde Doğan'a bakmaya devam eder. Doğan:
?Ne istiyorsun? Sen de nereden çıktın?" diye sorar. Balık, öfke saçan bakışlarını, Doğan'a diker. Bütün gücüyle ona bağırır:
" Sen, beni suyumdan nasıl çıkartmıştın? Ben nefes alamayıp çırpınırken, gülüp duruyordun. Yetmezmiş gibi, beni sıkarak keyifle, acı çekmemi seyrediyordun. Vicdansız seni!" der.
Ebrar, resmi yaparken adeta çizdiği şeyi yaşıyordu. Çizdiği dünyaya gitti. Nereye baksa mutlu yüzler, güzellikler vardı. Renkli olmalıydı bu güzellikler. En güzel, en canlı, en gülümseyen renkleri hak ediyordu bu gülen dünya. Tebessüm ederek: ?Ne güzel! Savaş yok, çocuklar ağlamıyor, öksüz kalmıyor; dünya gülüyor." dedi.
Eğitimci yazar Ahmet Maraşlı: "Hikâyelerinizi gözden geçirdim. Bir paragraf gözlerimin dolmasına neden oldu."
Ahmet Maraşlı Hocama hangi paragraf olduğunu sorduğumda aldığım cevap, beni çok şaşırttı; çünkü ben de o paragrafı yazarken gözyaşlarımı tutamamıştım.
KABARIK SAÇ
Kabarık Saç ve arkadaşları kimse görmeden gizlice gemiye girdiler ve yük bölümüne geçip uygun yerlere yerleştiler. Yarım saat kadar hiç ses olmadı; ama daha sonra birileri gemiye geldi ve gemi hareket etmeye başladı. Beşi de derin bir ?Oh!" çekti. Artık buradan, acımasız Müdür Baba'dan, bu sıkıcı yurttan kurtuluyorlardı.
Evet, bilmedikleri tanımadıkları yerlere, çok uzaklara gidiyorlardı. Kim bilir ne tehlikeler atlatacaklardı. Sanki yurtta çok mu rahatlardı!
Kabarık Saç, büyüdüğü zaman bu yurtlardaki çocukları kurtaracağına dair kendisine söz vermişti.
Çılgın Karınca Simsi
Ağustos böceği Melodi:
?Sen, gerçekten bir karınca mısın? Bana göre bedenin karınca; ama ruhun bambaşka." dedi
?Ben de anlamıyorum. Niçin bu kadar çalışıyorlar. Durmak nedir bilmiyorlar. Çok sıkıldım. Anneme, babama soruyorum. Onlar da: ?Kışın kimseye muhtaç olmamak için" diyorlar. Benim ilk kışım olacak. Sence de bu kadar çalışmak, hazırlanmak gerekli mi?" diye sordu.
BALIĞIN DERSİ
?O da ne? Neler oluyor? Bu balık akvaryumdaydı, nasıl havuza geldi? Allah, Allah!" der. Balık, öfkeli ve sert bir şekilde Doğan'a bakmaya devam eder. Doğan:
?Ne istiyorsun? Sen de nereden çıktın?" diye sorar. Balık, öfke saçan bakışlarını, Doğan'a diker. Bütün gücüyle ona bağırır:
" Sen, beni suyumdan nasıl çıkartmıştın? Ben nefes alamayıp çırpınırken, gülüp duruyordun. Yetmezmiş gibi, beni sıkarak keyifle, acı çekmemi seyrediyordun. Vicdansız seni!" der.
Ebrar, resmi yaparken adeta çizdiği şeyi yaşıyordu. Çizdiği dünyaya gitti. Nereye baksa mutlu yüzler, güzellikler vardı. Renkli olmalıydı bu güzellikler. En güzel, en canlı, en gülümseyen renkleri hak ediyordu bu gülen dünya. Tebessüm ederek: ?Ne güzel! Savaş yok, çocuklar ağlamıyor, öksüz kalmıyor; dünya gülüyor." dedi.
Eğitimci yazar Ahmet Maraşlı: "Hikâyelerinizi gözden geçirdim. Bir paragraf gözlerimin dolmasına neden oldu."
Ahmet Maraşlı Hocama hangi paragraf olduğunu sorduğumda aldığım cevap, beni çok şaşırttı; çünkü ben de o paragrafı yazarken gözyaşlarımı tutamamıştım.
KABARIK SAÇ
Kabarık Saç ve arkadaşları kimse görmeden gizlice gemiye girdiler ve yük bölümüne geçip uygun yerlere yerleştiler. Yarım saat kadar hiç ses olmadı; ama daha sonra birileri gemiye geldi ve gemi hareket etmeye başladı. Beşi de derin bir ?Oh!" çekti. Artık buradan, acımasız Müdür Baba'dan, bu sıkıcı yurttan kurtuluyorlardı.
Evet, bilmedikleri tanımadıkları yerlere, çok uzaklara gidiyorlardı. Kim bilir ne tehlikeler atlatacaklardı. Sanki yurtta çok mu rahatlardı!
Kabarık Saç, büyüdüğü zaman bu yurtlardaki çocukları kurtaracağına dair kendisine söz vermişti.
Çılgın Karınca Simsi
Ağustos böceği Melodi:
?Sen, gerçekten bir karınca mısın? Bana göre bedenin karınca; ama ruhun bambaşka." dedi
ÇILGIN KARINCA
?Ben de anlamıyorum. Niçin bu kadar çalışıyorlar. Durmak nedir bilmiyorlar. Çok sıkıldım. Anneme, babama soruyorum. Onlar da: ?Kışın kimseye muhtaç olmamak için" diyorlar. Benim ilk kışım olacak. Sence de bu kadar çalışmak, hazırlanmak gerekli mi?" diye sordu.
BALIĞIN DERSİ
?O da ne? Neler oluyor? Bu balık akvaryumdaydı, nasıl havuza geldi? Allah, Allah!" der. Balık, öfkeli ve sert bir şekilde Doğan'a bakmaya devam eder. Doğan:
?Ne istiyorsun? Sen de nereden çıktın?" diye sorar. Balık, öfke saçan bakışlarını, Doğan'a diker. Bütün gücüyle ona bağırır:
" Sen, beni suyumdan nasıl çıkartmıştın? Ben nefes alamayıp çırpınırken, gülüp duruyordun. Yetmezmiş gibi, beni sıkarak keyifle, acı çekmemi seyrediyordun. Vicdansız seni!" der.
Ebrar, resmi yaparken adeta çizdiği şeyi yaşıyordu. Çizdiği dünyaya gitti. Nereye baksa mutlu yüzler, güzellikler vardı. Renkli olmalıydı bu güzellikler. En güzel, en canlı, en gülümseyen renkleri hak ediyordu bu gülen dünya. Tebessüm ederek: ?Ne güzel! Savaş yok, çocuklar ağlamıyor, öksüz kalmıyor; dünya gülüyor." dedi.
Eğitimci yazar Ahmet Maraşlı: "Hikâyelerinizi gözden geçirdim. Bir paragraf gözlerimin dolmasına neden oldu."
Ahmet Maraşlı Hocama hangi paragraf olduğunu sorduğumda aldığım cevap, beni çok şaşırttı; çünkü ben de o paragrafı yazarken gözyaşlarımı tutamamıştım.
KABARIK SAÇ
Kabarık Saç ve arkadaşları kimse görmeden gizlice gemiye girdiler ve yük bölümüne geçip uygun yerlere yerleştiler. Yarım saat kadar hiç ses olmadı; ama daha sonra birileri gemiye geldi ve gemi hareket etmeye başladı. Beşi de derin bir ?Oh!" çekti. Artık buradan, acımasız Müdür Baba'dan, bu sıkıcı yurttan kurtuluyorlardı.
Evet, bilmedikleri tanımadıkları yerlere, çok uzaklara gidiyorlardı. Kim bilir ne tehlikeler atlatacaklardı. Sanki yurtta çok mu rahatlardı!
Kabarık Saç, büyüdüğü zaman bu yurtlardaki çocukları kurtaracağına dair kendisine söz vermişti.
Çılgın Karınca Simsi
Ağustos böceği Melodi:
?Sen, gerçekten bir karınca mısın? Bana göre bedenin karınca; ama ruhun bambaşka." dedi
?Ben de anlamıyorum. Niçin bu kadar çalışıyorlar. Durmak nedir bilmiyorlar. Çok sıkıldım. Anneme, babama soruyorum. Onlar da: ?Kışın kimseye muhtaç olmamak için" diyorlar. Benim ilk kışım olacak. Sence de bu kadar çalışmak, hazırlanmak gerekli mi?" diye sordu.
BALIĞIN DERSİ
?O da ne? Neler oluyor? Bu balık akvaryumdaydı, nasıl havuza geldi? Allah, Allah!" der. Balık, öfkeli ve sert bir şekilde Doğan'a bakmaya devam eder. Doğan:
?Ne istiyorsun? Sen de nereden çıktın?" diye sorar. Balık, öfke saçan bakışlarını, Doğan'a diker. Bütün gücüyle ona bağırır:
" Sen, beni suyumdan nasıl çıkartmıştın? Ben nefes alamayıp çırpınırken, gülüp duruyordun. Yetmezmiş gibi, beni sıkarak keyifle, acı çekmemi seyrediyordun. Vicdansız seni!" der.
Ebrar, resmi yaparken adeta çizdiği şeyi yaşıyordu. Çizdiği dünyaya gitti. Nereye baksa mutlu yüzler, güzellikler vardı. Renkli olmalıydı bu güzellikler. En güzel, en canlı, en gülümseyen renkleri hak ediyordu bu gülen dünya. Tebessüm ederek: ?Ne güzel! Savaş yok, çocuklar ağlamıyor, öksüz kalmıyor; dünya gülüyor." dedi.
Eğitimci yazar Ahmet Maraşlı: "Hikâyelerinizi gözden geçirdim. Bir paragraf gözlerimin dolmasına neden oldu."
Ahmet Maraşlı Hocama hangi paragraf olduğunu sorduğumda aldığım cevap, beni çok şaşırttı; çünkü ben de o paragrafı yazarken gözyaşlarımı tutamamıştım.
KABARIK SAÇ
Kabarık Saç ve arkadaşları kimse görmeden gizlice gemiye girdiler ve yük bölümüne geçip uygun yerlere yerleştiler. Yarım saat kadar hiç ses olmadı; ama daha sonra birileri gemiye geldi ve gemi hareket etmeye başladı. Beşi de derin bir ?Oh!" çekti. Artık buradan, acımasız Müdür Baba'dan, bu sıkıcı yurttan kurtuluyorlardı.
Evet, bilmedikleri tanımadıkları yerlere, çok uzaklara gidiyorlardı. Kim bilir ne tehlikeler atlatacaklardı. Sanki yurtta çok mu rahatlardı!
Kabarık Saç, büyüdüğü zaman bu yurtlardaki çocukları kurtaracağına dair kendisine söz vermişti.
Çılgın Karınca Simsi
Ağustos böceği Melodi:
?Sen, gerçekten bir karınca mısın? Bana göre bedenin karınca; ama ruhun bambaşka." dedi
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.