9786257268356
512484
https://www.turkishbooks.com/books/ahlakin-seceresi-p512484.html
Ahlakın Şeceresi
5.04
"...Ahlakın kökeninin bir tarihine ulaşmada gösterdikleri çaba için kendilerine teşekkür
edilmesi gereken şu İngiliz psikologları, şahsiyetlerinde bir kusur yoktur, hatta, dürüst olmak
gerekirse, yazdıkları kitaplara göre üstünlükleri olan şu canlı bilmeceler-ne de ilginçler! Şu ingiliz
psikologları -ne kastediyorlar sahiden? Onları daima gönüllü ya da gönülsüz hep aynı meselede,
yani, iç dünyamızın partie honteuse'unu öne çıkarırken, ve orada gerçekten etkin, yol gösterici,
kendi evrimini belirleyecek olanı, insanın entelektüel özsaygısının tam bulmak istediği yerde
ararken görüyoruz (örneğin, alışkanlığın vis inertiaesında ya da unutulmuşlukla ya da kör ve
rastlantısal bir mekanik ve ideaların iştirakıyla ya da tümüyle saf edilgen, refleksif, özdeciksel ya
da tümüyle aptalca bir şeyde) -gerçekten şu psikologları sürekli bu yöne iten ne? Bu insanın
aşağılanmasına yönelik uğursuz, kaba ve kötü bir içgüdü mü yoksa kendi başına bile anlaşılmaz
bir içgüdü mü? Yoksa karamsar bir kıskançlıkla hayal kırıklığına uğramış kasvetli, zehirlenmiş,
acı içerisindeki idealistlerin dokunuşu mu bu?..."
edilmesi gereken şu İngiliz psikologları, şahsiyetlerinde bir kusur yoktur, hatta, dürüst olmak
gerekirse, yazdıkları kitaplara göre üstünlükleri olan şu canlı bilmeceler-ne de ilginçler! Şu ingiliz
psikologları -ne kastediyorlar sahiden? Onları daima gönüllü ya da gönülsüz hep aynı meselede,
yani, iç dünyamızın partie honteuse'unu öne çıkarırken, ve orada gerçekten etkin, yol gösterici,
kendi evrimini belirleyecek olanı, insanın entelektüel özsaygısının tam bulmak istediği yerde
ararken görüyoruz (örneğin, alışkanlığın vis inertiaesında ya da unutulmuşlukla ya da kör ve
rastlantısal bir mekanik ve ideaların iştirakıyla ya da tümüyle saf edilgen, refleksif, özdeciksel ya
da tümüyle aptalca bir şeyde) -gerçekten şu psikologları sürekli bu yöne iten ne? Bu insanın
aşağılanmasına yönelik uğursuz, kaba ve kötü bir içgüdü mü yoksa kendi başına bile anlaşılmaz
bir içgüdü mü? Yoksa karamsar bir kıskançlıkla hayal kırıklığına uğramış kasvetli, zehirlenmiş,
acı içerisindeki idealistlerin dokunuşu mu bu?..."
"...Ahlakın kökeninin bir tarihine ulaşmada gösterdikleri çaba için kendilerine teşekkür
edilmesi gereken şu İngiliz psikologları, şahsiyetlerinde bir kusur yoktur, hatta, dürüst olmak
gerekirse, yazdıkları kitaplara göre üstünlükleri olan şu canlı bilmeceler-ne de ilginçler! Şu ingiliz
psikologları -ne kastediyorlar sahiden? Onları daima gönüllü ya da gönülsüz hep aynı meselede,
yani, iç dünyamızın partie honteuse'unu öne çıkarırken, ve orada gerçekten etkin, yol gösterici,
kendi evrimini belirleyecek olanı, insanın entelektüel özsaygısının tam bulmak istediği yerde
ararken görüyoruz (örneğin, alışkanlığın vis inertiaesında ya da unutulmuşlukla ya da kör ve
rastlantısal bir mekanik ve ideaların iştirakıyla ya da tümüyle saf edilgen, refleksif, özdeciksel ya
da tümüyle aptalca bir şeyde) -gerçekten şu psikologları sürekli bu yöne iten ne? Bu insanın
aşağılanmasına yönelik uğursuz, kaba ve kötü bir içgüdü mü yoksa kendi başına bile anlaşılmaz
bir içgüdü mü? Yoksa karamsar bir kıskançlıkla hayal kırıklığına uğramış kasvetli, zehirlenmiş,
acı içerisindeki idealistlerin dokunuşu mu bu?..."
edilmesi gereken şu İngiliz psikologları, şahsiyetlerinde bir kusur yoktur, hatta, dürüst olmak
gerekirse, yazdıkları kitaplara göre üstünlükleri olan şu canlı bilmeceler-ne de ilginçler! Şu ingiliz
psikologları -ne kastediyorlar sahiden? Onları daima gönüllü ya da gönülsüz hep aynı meselede,
yani, iç dünyamızın partie honteuse'unu öne çıkarırken, ve orada gerçekten etkin, yol gösterici,
kendi evrimini belirleyecek olanı, insanın entelektüel özsaygısının tam bulmak istediği yerde
ararken görüyoruz (örneğin, alışkanlığın vis inertiaesında ya da unutulmuşlukla ya da kör ve
rastlantısal bir mekanik ve ideaların iştirakıyla ya da tümüyle saf edilgen, refleksif, özdeciksel ya
da tümüyle aptalca bir şeyde) -gerçekten şu psikologları sürekli bu yöne iten ne? Bu insanın
aşağılanmasına yönelik uğursuz, kaba ve kötü bir içgüdü mü yoksa kendi başına bile anlaşılmaz
bir içgüdü mü? Yoksa karamsar bir kıskançlıkla hayal kırıklığına uğramış kasvetli, zehirlenmiş,
acı içerisindeki idealistlerin dokunuşu mu bu?..."
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.