9786254070389
514212
https://www.turkishbooks.com/books/acelya-patikasinda-gecen-bir-omer-p514212.html
Açelya Patikası'nda Geçen Bir Ömer
4.8
Zorlandığı her yaşantısında ve kendisini yetersiz olarak düşünüp çıkmazda hissettiği
zamanlarda içine düştüğü öfke kuyusunda yüzünü döndüğü ölümü kaçıp
gizlenebileceği, görünmez olacağı ve böylelikle dokunulamaz olup korunacağı bir
sığınak olarak gören Sylvia Plath, "İçinde susmayan bir ses olduğu için" yazdığını
söyledi ve susmayan bu sesin kalemi olarak kısa yaşamına birçok eser sığdırdı.
Yaşadığı süre boyunca 'ünlü' olmanın, çok okunan tanınmış bir yazar ve şair olmanın
hayalini kuran Sylvia Plath bu hayaline yaşarken değil, güven içinde olacağını
düşündüğü ölüme kavuştuktan sonra ulaşabildi. Kendi iradesiyle ulaştığı sonsuzluktan
sonra gelen bu ünün yanı sıra ölümünden on dokuz yıl geçtikten sonra 1982 yılında
Pulitzer Ödülü alan Sylvia Plath'ın sahip olduğu 'gizemli' ve kimilerince 'karanlık'
bulunan düşünce ve duyguları, insanlar tarafından merak edilir oldu. Bu merak
içerisinde Sylvia Plath'la tanışan insanlar onu "Lanetli", "Kederli", "Şeytansı",
"Anlaşılmaz", "Ürkütücü", "Sapkın", "Öfkeli" ve belki de en çok "Giz Dökümcü Şair"
olarak nitelendirdi.
Elinizdeki bu kitap, Sylvia Plath'ın gizemli ve kimilerince karanlık olarak nitelenen
duygu ve düşüncelerine onun dünya, toplum, olay ve olgulara bakışı ile travmatik
bireysel yaşantılarının üzerinde yaptığı etkilerini tartışarak ışık tutuyor.
zamanlarda içine düştüğü öfke kuyusunda yüzünü döndüğü ölümü kaçıp
gizlenebileceği, görünmez olacağı ve böylelikle dokunulamaz olup korunacağı bir
sığınak olarak gören Sylvia Plath, "İçinde susmayan bir ses olduğu için" yazdığını
söyledi ve susmayan bu sesin kalemi olarak kısa yaşamına birçok eser sığdırdı.
Yaşadığı süre boyunca 'ünlü' olmanın, çok okunan tanınmış bir yazar ve şair olmanın
hayalini kuran Sylvia Plath bu hayaline yaşarken değil, güven içinde olacağını
düşündüğü ölüme kavuştuktan sonra ulaşabildi. Kendi iradesiyle ulaştığı sonsuzluktan
sonra gelen bu ünün yanı sıra ölümünden on dokuz yıl geçtikten sonra 1982 yılında
Pulitzer Ödülü alan Sylvia Plath'ın sahip olduğu 'gizemli' ve kimilerince 'karanlık'
bulunan düşünce ve duyguları, insanlar tarafından merak edilir oldu. Bu merak
içerisinde Sylvia Plath'la tanışan insanlar onu "Lanetli", "Kederli", "Şeytansı",
"Anlaşılmaz", "Ürkütücü", "Sapkın", "Öfkeli" ve belki de en çok "Giz Dökümcü Şair"
olarak nitelendirdi.
Elinizdeki bu kitap, Sylvia Plath'ın gizemli ve kimilerince karanlık olarak nitelenen
duygu ve düşüncelerine onun dünya, toplum, olay ve olgulara bakışı ile travmatik
bireysel yaşantılarının üzerinde yaptığı etkilerini tartışarak ışık tutuyor.
Zorlandığı her yaşantısında ve kendisini yetersiz olarak düşünüp çıkmazda hissettiği
zamanlarda içine düştüğü öfke kuyusunda yüzünü döndüğü ölümü kaçıp
gizlenebileceği, görünmez olacağı ve böylelikle dokunulamaz olup korunacağı bir
sığınak olarak gören Sylvia Plath, "İçinde susmayan bir ses olduğu için" yazdığını
söyledi ve susmayan bu sesin kalemi olarak kısa yaşamına birçok eser sığdırdı.
Yaşadığı süre boyunca 'ünlü' olmanın, çok okunan tanınmış bir yazar ve şair olmanın
hayalini kuran Sylvia Plath bu hayaline yaşarken değil, güven içinde olacağını
düşündüğü ölüme kavuştuktan sonra ulaşabildi. Kendi iradesiyle ulaştığı sonsuzluktan
sonra gelen bu ünün yanı sıra ölümünden on dokuz yıl geçtikten sonra 1982 yılında
Pulitzer Ödülü alan Sylvia Plath'ın sahip olduğu 'gizemli' ve kimilerince 'karanlık'
bulunan düşünce ve duyguları, insanlar tarafından merak edilir oldu. Bu merak
içerisinde Sylvia Plath'la tanışan insanlar onu "Lanetli", "Kederli", "Şeytansı",
"Anlaşılmaz", "Ürkütücü", "Sapkın", "Öfkeli" ve belki de en çok "Giz Dökümcü Şair"
olarak nitelendirdi.
Elinizdeki bu kitap, Sylvia Plath'ın gizemli ve kimilerince karanlık olarak nitelenen
duygu ve düşüncelerine onun dünya, toplum, olay ve olgulara bakışı ile travmatik
bireysel yaşantılarının üzerinde yaptığı etkilerini tartışarak ışık tutuyor.
zamanlarda içine düştüğü öfke kuyusunda yüzünü döndüğü ölümü kaçıp
gizlenebileceği, görünmez olacağı ve böylelikle dokunulamaz olup korunacağı bir
sığınak olarak gören Sylvia Plath, "İçinde susmayan bir ses olduğu için" yazdığını
söyledi ve susmayan bu sesin kalemi olarak kısa yaşamına birçok eser sığdırdı.
Yaşadığı süre boyunca 'ünlü' olmanın, çok okunan tanınmış bir yazar ve şair olmanın
hayalini kuran Sylvia Plath bu hayaline yaşarken değil, güven içinde olacağını
düşündüğü ölüme kavuştuktan sonra ulaşabildi. Kendi iradesiyle ulaştığı sonsuzluktan
sonra gelen bu ünün yanı sıra ölümünden on dokuz yıl geçtikten sonra 1982 yılında
Pulitzer Ödülü alan Sylvia Plath'ın sahip olduğu 'gizemli' ve kimilerince 'karanlık'
bulunan düşünce ve duyguları, insanlar tarafından merak edilir oldu. Bu merak
içerisinde Sylvia Plath'la tanışan insanlar onu "Lanetli", "Kederli", "Şeytansı",
"Anlaşılmaz", "Ürkütücü", "Sapkın", "Öfkeli" ve belki de en çok "Giz Dökümcü Şair"
olarak nitelendirdi.
Elinizdeki bu kitap, Sylvia Plath'ın gizemli ve kimilerince karanlık olarak nitelenen
duygu ve düşüncelerine onun dünya, toplum, olay ve olgulara bakışı ile travmatik
bireysel yaşantılarının üzerinde yaptığı etkilerini tartışarak ışık tutuyor.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.